Türk basın tarihinde 113 yılda Hasan Fehmi’den başlayarak Hrant DİNK’e kadar , Abdi İPEKÇİ, Çetin EMEÇ, Turan DURSUN, AHMET TANER KIŞLALI,MUSA ANTER, ve Uğur MUMCU’ gibi aydınların da içinde bulunduğu 68 gazetecinin fikirleri ve yazılarından ötürü yitirmemizin acısı hala yüreklerimizde…Her yıl 24-31 Ocak tarihleri arasında gerçekleşen Adalet ve Demokrasi Haftası’nda karanlık güçlerin aramızdan aldığı Başta Uğur Mumcu, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Gaffar Okan olmak üzere tüm demokrasi ve devrim şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.

31 Ocak 1990 akşam saatlerinde evinin önünde katledilen ADD Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy'un ve 24 Ocak 1993 sabahı otomobiline konan bomba ile katledilen Kalpaksız Kuvvacımız Uğur Mumcu'nun yok edilmeleri, emperyalizmin ve maşası karanlık güçlerin bu düşün insanlarını ortadan kaldırmak için işledikleri siyasi cinayetlerdir. Muammer Aksoy, 49 Cumhuriyet Aydını yol arkadaşıyla 19 Mayıs 1989 tarihinde Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurdu. Derneğimizin kuruluş bildirgesi, Kurucu Genel Başkanımızın çalışma ve demeçleri ülkemiz üzerinde oyun oynamak isteyen emperyalistleri çok rahatsız etti ve Muammer Aksoy 8 ay sonra katledildi. Kurucumuz Doç. Dr. Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun, Musa Anter cinayetlerinin ardından 24 Ocak 1993 Uğur Mumcu suikastı toplumda büyük infial yarattı

UĞUR MUMCU ne diyordu

Ben ATATÜRKÇÜYÜM

Ben LAİKİM

Ben TERÖRÜN KARŞISINDAYIM,

Ben ANTİ EMPERYALİSTİM

Ben YOBAZLARIN HIRSIZLARI VURGUNCULARIN ÇIKARCILARIN DÜŞMANIYIM

Ben İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSUYUM

"Gerçekte vicdan özgürlüğü, gerçekte demokrasi laik toplumda meydana gelir. Çünkü anti-laik toplumda dince kutsal sayılan kavramlar, siyasal amaçlar için her gün sömürülür. Ya da Türkiye'de olduğu gibi Arap sermayesi tarafından Türkiye'de kurulan banka sistemlerinde olduğu gibi mali çıkarlar açısından sömürülür. Bu bir sömürüdür. Mustafa Kemal de dinin gerçek yerine oturtulması, Allah ile kul arasında bir kutsal duygu olarak korunması amacıyla laikliği getirmiştir. İngiliz emperyalizminin, Arap kapitülasyonunun aracı olmaması ve siyasi sömürü aracı olmaması için. "

UĞURLARI UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ KARŞILIĞI ONLARIN FİKİRLERİNİ SAVUNMAKTAN GEÇER

Yaşamı boyunca Cumhuriyet felsefesine, Atatürk’ün Aydınlanma devrimlerine sahip çıkan Kalpaksız Kuvvacımız, Sakıncalı piyade, Uğur Mumcu’yu katledilişinin 30. yıl dönümünde andık. Onun izinden giden düşüncelerini her daim savunan, ilkelerini sahiplenen Atatürkçü, laik, Cumhuriyetçi ve demokrat kimliğiyle özdeşleşen gerçek yurtseverleri ayrı tutarak söylüyorum ki onun sahiplendiği değerlerden utanan, modası geçti diyen, gerçek yaşamlarında onun bugünde geçerliliğini koruyan sözleri ve değerlerine aykırı uygulamalara imza atanları görüyoruz. Senede bir gün evlerinin önüne, karanfiller bırakıp övgü dolu nutuklar atan kimilerinin savunduğu fikir ve düşünceleri, uğruna can verdikleri değerleri unutmaları ne acıdır. Mumcu'nun: "Laiklik ilkesini savunmak için Atatürk gibi yürekli, Atatürk gibi inançlı olmak gerekir. İzinden gittiklerini söyleyenler gibi ürkek, kararsız ve inançsız değil’’ Sözlerini bir kez daha hatırlatmakta yarar var. İkinci Cumhuriyetçiler, yetmez ama evetçiler, laiklik ilkesini değersizleştirip görmezden gelenler, Kemalist devrimleri sahiplenmeyenler siyaset ve iktidara ulaşma uğruna, terör örgütlerine, tarikatlara , cemaatlere  göz kırpanlar, anti-emperyalizmi ağzına alamayanlar, ulus ve üniter devlet kavramlarını unutturmak isteyenler utangaç  yaklaşımlarınız bu değerler uğruna yaşamlarını yitiren Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçoklar gibi onlarca yurtsever devrim şehidine büyük haksızlıktır.

Uğurlar yaşasaydı bugün gelinen noktada türban yasası için, cemaat ve tarikatlar için, Anayasa’dan çıkarılmak istenen Türklük ve Atatürk milliyetçiliği kavramı için, Laiklik için, Terör örgütü ve bunlara göz kırpanlar için, ikinci Cumhuriyetçiler için, ikircikli davrananlar için, parlamenter sistemden vazgeçilip gerçekleşen rejim değişikliği için ne derlerdi acaba? Biliyorum ki yaşasalardı gelinen bu duruma canları çok yanardı.Tekrar ayağa dikilir mücadeleye bıraktıkları yerden devam ederlerdi. Tekrar Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu başta olmak üzere yitirdiğimiz bütün vatanseverlerimizi minnet ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.