Bugün sizlere gençliğimin geçtiği Namazgah parkından ve o alanda ki uygulamalarıyla devlet kurumlarının nasıl siyasallaştığının ve keyfiyetin ne aşamaya geldiğinin önemli bir örneğinden söz edeceğim.

Fazla uzatmadan ifade edeyim. Namazgah bundan kırk yıl önce gençliğimizde içinde top koşturduğumuz yeşili bol, üzerine tırmandığımız ağaçları bulunan, etrafı tel örgülerle çevrilip koruma altına alınmamasına rağmen mahallenin titizlikle koruduğu 600 yıllık tarihi namazgahı ile  mahallelinin kışın kar yağdığında kartopu oynadığı, kızak kaydığı, mutluluğunu paylaştığı bir alandı.

O yıllarda hiçte uyuşturucu müptelalarını, alkolikleri, meczupları, suçluların barındığını orada görmezdik. Son yıllarda ise geçmiş dönem belediyesince bir düzenleme yapıldı çoğu yaya yolları kışın birçok kişinin karda, yağışta düşeceği şekilde betonlaştırıldı, kimsenin girmemesi için tarihi namazgah bölümü tellerle çevrilip kilitlendi, bir çocuk parkı yapıldı.

Ancak geceleri uyuşturucu müptelalarının, suçlu gençlerin yuvalandığı alan oldu.

Hatta gece mahalleli park içinden geçemez oldu. Bizler çocuklarımızı parka gitmemeleri konusunda bu yıllarda hep uyardık. 

Mücadele edildi. Mobese kameralar kondu. Ancak yine de daha geçen günlerde bir müptela Mahalle Muhtarını park ortasında çocukların, vatandaşın gözü önünde kurşunladı.

KAMU KURUMLARI DEVLETİN KURUMLARIDIR İKTİDARIN VEYA SİYASİ PARTİLERİN DEĞİL

Şimdi gelelim esas konumuza orada Vakıflar müdürlüğünce yakın geçmişte camiye gelenler için küçük bir çay ocağı izni verildi. Ancak burası usulsüz bir şekilde genişletilerek geçmişte mahallelinin havuz başında semaveri, termosu ile gelerek oturduğu sohbet ettiği kamuya ait bir alan olmaktan çıkarılıp çay ocağının eki gibi genişletilerek çay bahçesi haline getirildi.

Doğal Sit Namazgah Korunma alanında koruma kurulunun 30.05.2016 tarih ve 5877 sayılı kurul karar yazısı ile yaklaşık 10 mt’2 lik onaylanan çay ocağı mimari projesi yapıları projeye aykırı olarak genişletilmiş projenin batısındaki alan pergole ve demir direklerle örtülerek gecekondu tipi onaylı projesine aykırı ve izinsiz uygulama yapılarak ve alan genişletilerek çay bahçesi haline dönüştürülmüştür. Bir çok kez mahalle muhtarının ve mahalle sakinlerinin yaptığı şikayetlerle uygunsuz imalat sökülmüş ama her seferinde söküldükten sonra eski haline dönüşmüştür.

Hatta Kültür ve Turizm Bakanlığı Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun 26.08.2022 tarih 539 sayılı toplantısı ve 26.08.2022 tarih ve 11597 sayılı kararı ile bu yapılan işlemlerin Kurul görüşü alınmadan doğal sit alanında yapılan imar işlemlerinin iptaline izinsiz uygulamalarla ilgili 2863 sayılı kanunun 9. Ve 16. Maddesi gereği Belediyesince gerekli işlemlerin tahsis edilmesi karar altına alınmıştır.

Bu karara ve ilgili mercilere başvurulmasına rağmen halen bir işlem yapılmamıştır.Vakıflar Müdürlüğü ise uygunsuz imalat ve uygulamaları göz ardı ederek görevini yerine getirmemektedir. Diğer taraftan bu konular Bursa Yıldırım Belediyesi meclisinde de defalarca gündeme getirilmiştir. Şu anda gerçekten durum trajikomiktir. İlgili kurum olan Bursa Vakıflar Müdürlüğü ve Yıldırım Belediyesi Muhtarlığın, vatandaşların bu konuda 1,5 yıldır ilgili kurumlara ve Cimer’e şikayetlerinin gereğini yapmak yerine Park içinde yaklaşık 40 yıldır hizmet veren Muhtarlık yerleşkesinin tahliyesi için E-48615734-160.04.06-345838 sayılı 17.11.2022 tarihli yazı ile muhtarlığa “TAHLİYE EMRİ" göndermiştir.

Yazıda gerekçe olarak da “Parkın içerisinde bulunan tek katlı yapının idaremizin izni ve bilgisi dışında Mahalle Muhtarlık binası olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 30 (otuz) gün içerisinde boş olarak idaremize teslim edilmesi" diye ifade ediliyor.40 yıldır o alanda hizmet eden Muhtarlık binasının izinsiz olduğu bugün mü kurumun aklına gelmiştir. Siyasi yandaşlarını koruyarak 600 yıllık SİT alanında ki kaçak yapılaşmaya göz yuman o yerleşkeye izin veren ilgili kurum orada vatandaşın hakkını arayan bir devlet kurumu niteliğindeki Muhtarlığı cezalandırarak haksız bir biçimde 40 yıl sonra yeni aklına gelmiş gibi muhtarlığı yerinden çıkarmaya çalışıyor.

Şimdi bile orada çocukların oynadığı çocuk parkının olduğu yerde çay ocağı sobasından çıkan dumanlardan etkilenen çocukları ve kamuya ait olan namazgah parkındaki havuzun etrafının işgal edilerek çay ocağı işletmecisine kullandırıldığı vatandaşın o alanı eskiden olduğu üzere bedelsiz kullanamadığını AKP mahalle temsilciliği tarafından kollanan çoğu zaman kendilerinin toplanma mekanı olarak kullanılan  kaçak işletme bir adım geri çekilmediği gibi yayılmaya devam etmesine rağmen yıllardır mahalle halkına hizmet veren ve kirası Yıldırım Belediyesince ödenen Muhtarlık için bu kararın alınmasının gerekçesi açıkça ortadadır. Fazla söze gerek yok.