BLOG
Suriye iç savaşı 10'uncu yılında
Bugünkü yazımızda dünya gündemindeki yeriyle koronavirüs salgınından biraz da olsa uzaklaşarak yine gündemde olupta konuşulmayan bir konuya değinelim istedik. Emperyalist güçlerin demokrasi getiriyoruz bahanesi ile sürdürdüğü Afrika kıtasının kuzeyindeki bir çok ülkeden başlatılarak Ortadoğuyu sarmalayan Arap baharının son noktası Suriye bataklığında yüzbinlerce kişinin yok olduğu 15 Mart 2011'de başlayan kanlı iç savaşın iki hafta önce 10. yılına girdiğini bu yazımızın konusu olarak anımsatalım istedik.
Bilindiği üzere geçmişte yaşanan pembe devrimler, turuncu devrimler örneklerinde olduğu gibi 15 Mart 2011 de bir grup öğrencinin Suriye'nin Dera ilinde Esad'a karşı basit tepkileri ile iç savaşın ateşlendiği ve körüklendiği o an bilinmesede tarih yazıldığında bunun başlangıç olduğu görülecekti. Daha sonra gerçekleşen barışcıl sokak hareketleri ve yönetimin bu hareketlere karşı şiddet göstermesi hızla bu hareketlerin halk ayaklanmasına ve iç savaşın başlamasına neden olduğu da bir gerçektir. Sonrası ise büyük bir insanlık dramının 9 yıl boyunca yaşandığı hepimizin malumudur.
SAVAŞIN KANLI BİLANÇOSU
Kadın çoluk çocuk sivil demeden yaşanan bu iç savaşta (SOHR) verilerine göre 25.000'e yakın çocuk 13.000 kadın olmak üzere 130.000'i sivil toplam 600.000'e yakın insan yaşamını kaybederken 2.000.000 kişi de yaralandı. Savaş öncesi Suriye'nin nüfusunun 23.000.000 olduğu düşünüldüğünde 12.000.000 insan yerlerinden ayrılarak bir kısmı çeşitli ülkelere sığındılar. Başka ülkelere sığınan mülteci sayısı yaklaşık 6.000.000 iken sadece Türkiye'ye sığınan Suriyeli sayısı 3.587.000 kişi oldu.
Bu durum ise ülkemizin hem insanlık adına yaklaşımını bir kez daha ortaya koyarken diğer taraftanda çok ciddi ekonomik sosyal siyasal yükleride beraberinde getirdi. Kısaca 10 yılı özetleyecek olursak 15 Mart 201'de Suriye iç savaşı, Dera ilinde bir grup gencin düzenlediği rejim karşıtı barışçıl gösterilerle başladı. Gösteriler hızla ülke geneline yayıldı. 2011'de Suriye ordusu, ayaklanmanın fitilinin ateşlendiği Dera'ya girdi. 2013de Esad rejimi, Doğu Guta'da 1400'den fazla sivili kimyasal silah ile katletti. 2014'de DEAŞ, sözde hilafet ilan etti ve ABD öncülüğündeki koalisyon, DEAŞ'a hava saldırısı başlattı. 2015de YPG/PKK, ABD'nin 4 ay süren yoğun hava desteğiyle Aynularab'ı DEAŞ'tan aldı. Devam eden ABD-YPG/PKK ittifakı böylece tescil edildi. 2015'te Rusya, iç savaşa doğrudan müdahil oldu. 2016'da Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu, Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlattı. 2017'de Türkiye ve Rusya'nın girişimiyle ilk Astana toplantısı yapıldı. 2018'de Türkiye, Afrin'deki terör örgütleri YPG/PKK-DEAŞ'a karşı Zeytin Dalı Harekatı'nı başlattı. 30-31 Ocak 2018'de Soçi'de Kongre düzenlendi. 2019'da ABD Başkanı Donald Trump, Golan Tepeleri'ni İsrail toprağı olarak tanıyan kararı imzaladı. 9 Ekim 2019'da Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı Barış Pınarı Harekatı'nı başlattı. Türkiye 27 Şubat 2020'de Türkiye, İdlib'de ateşkes gözlem misyonu yürüten 34 askerini şehit eden rejim unsurlarına karşı Bahar Kalkanı Harekatı'nı başlattı.
SURİYE KAOSUNDAKİ GRUPLAR
Değerli okurlar bukadar can kaybının olduğu ABD'den Rusya'ya İngiltere'den Almanya'ya dünyanın bütün emperyal güçlerinin cirit attığı İranın taraf olduğu bu Suriye bataklığında bitmeyen ve bitirilmeyen bu savaşın arkasında ne var diye bir inceleme yaptım.
Nüfusun yoğunluklu kısmını Sünni Araplar, oluştururken diğer kimlikler ise Nusayri Araplar, Sünni Kürtler, Hıristiyan Araplar, Türkmenler ve Dürzi Araplardan oluşuyor. Diğer taraftan ise yazmaya yorulduğum aşağıda göreceğiniz irili ufaklı çeşitli terör örgütleri ile dışarıdan gelen savaşçıların oluşturduğu 100'ün üzerinde silahlı grup mevcut bunlardan bazıları ise İslami Özgür Şam hareketi, Suriye Özgürlük cephesi, Tevhit grubu, Özgür Suriye ordusu, PYD, YPG, Türkmen Tugayları, Muhacirler, Suriye silahlı kuvvetleri, Kudüs kuvvetleri, Milli savunma kuvvetleri(NDF), Hizbullah, Cephe el nusra, Rakka devrimcileri tugayı, Suwar umna'a el rakka ,Cebhet'ül ekrad, Kassa ordusu, Furkan el fırat, Arap asayiş güçleri El meavir, Kozarto , Kuzey güneşi taburlarıdır.
İşte başından beri söylediğimiz dış politika açısından doğru yönetilmesi gereken Suriye iç yapısı her türlü provakasyona her türlü karışıklığı çıkartmaya ve emperyalistlerin oyun alanı olacak bir yapıya uygun. Tam da burada üç saatte Şam'da Emevi camiinde namaz kılarız tarzı yaklaşımların doğru olmadığı görülmekle birlikte sadece bu kadarcık inceleme bile Suriye konusunda dikkatli olmayı ve dikkatli düşünmeyi gerektirecek veriyi sizlere gösterirken maalesef komşularla sıfır sorun derken stratejik derinlikte Sayın Ahmet Davutoğlu bunu göremedi.