BLOG

Gürhan AKDOĞAN

gurhanakdogan@gmail.com

Siyasette çıkış yolu ''siyasal erezyon önlenmelidir'

Geçen hafta içinde partimle ilgili Osmangazi ilçesinde yaşanan olumsuz gelişmeleri, sevgili arkadaşım Özlem Yağmur Buğday'ın yazılarından okuyunca yaşananlarla ilgili gerçekten hem bir partili, hem de sade bir yurttaş olarak çok üzüldüğümü belirtmek isterim Özlem yürekli bir gazetecidir yazılarını yazarken, hiç korkak olmamış dengeleri gözetmemiş, suskun ve ürkek olmamıştır. Bu olayda da hafızaları tazeleyerek, önce bir gazeteci ve bir anne olarak değerlendirmiş yorumlamıştır. Bende başka bir cepheden bakarak değerlendirmek istiyorum Öncelikle ülkemizde "temiz siyaset/dürüst yönetim" temelinde bir "siyasi ahlak devrimi" gerçekleştirilmelidir. Gerçek demokrasilerin ve siyasetin vazgeçilmez en önemli kuralının "siyasi etik ve ahlak'' olduğunu düşünürüm. Bu ilkelerin ülkemizde geçer kural olmasıyla ancak siyaset mekanizması güvenilir, dürüst ve inanılır bir konuma ulaşabilir. Zaman zaman gündeme gelen siyasi etik ve ahlak yasası maalesef iktidar partilerinin karşı duruşları nedeniyle bugüne kadar amacına ulaşamadı. Uzun süredir hertürlü etik ve ahlak kuralının yok edildiği, siyasete olan güvenin ortadan kalktığı bu yozlaşma sürecine derhal son verilmeli, sadece TBMM de değil her alanda en uçtaki siyasi örgütlenmelere kadar geniş kapsamlı siyasi etik ve ahlak yasası düzenlemesi gerçekleştirilmelidir. Siyasetin kalitesi, Yaşam kalitemiz ile doğru orantılıdır. Zira siyasal erozyon çağdaş demokrasinin önündeki en büyük engeldir.

ERDEMLİ OLMAK...

CHP Parti tüzüğünün 3. Maddesin de (1) Cumhuriyet Halk Partisi ve üyeleri için siyasal yaşamda görev almak, onurlu bir toplum hizmetidir. Erdemli olmak, Cumhuriyet Halk Partili olmanın ön koşuludur. (4) Siyasal görev ve etkinliklerde, kamusal yararın gözetilmesi ve toplumsal çıkarların korunması esastır. Bu anlayışla partililer, özel yaşamlarında, görevlerinde, işlerinde ve üyesi bulundukları kuruluşlarda aklın ve bilimin öncülüğünde parti ilke ve değerleri doğrultusunda çalışırlar. Siyasal yaşamda erdemliliğe, üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun yükselmek esastır. Ayrıca Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk "Partide bir yanlışı, bir eksikliği gördüğünüz zaman kayıtsız, şartsız eleştireceksiniz. Yapılan herhangi bir yanlışa müsamaha göstermek, son derece yanlıştır; mahsuru faydasından büyük olur."(CHP 3. Olağan Kurultayı-1931) diyerek bundan 90 yıl önce partilileri eleştiriye teşvik ediyor. Diğer taraftan "Ülkesinin çıkarlarını, bağımsızlığını ve bütünlüğünü" erdemli ve ilkeli siyaset üzerine oturtan İsmet İnönü'nün" namuslularda namussuzlar kadar cesaret sahibi olmalıdır" yaklaşımı erdemli siyasette bize yol gösterici olmalıdır. İşte Özlem Buğday Yağmur'un yazdığı üzere ölü taklidi yaparak, üç maymunu oynayarak, ben görmedim, bilmiyorum, duymadımlarla koltuğu koruma uğruna olumsuzluklara ortak olunmamalıdır. Olumsuzluklar nereden gelirse gelsin cesaretle, yiğitçe üzerine gidilmelidir. İşte o zaman inandırıcılığımız olurken, gerçek partili, gerçek gazeteci, gerçek meslek insanı, gerçek bilim insanı, gerçek yurttaşlar olabiliriz.

SİYASİ ETİKLE İLGİLİ DÜNYADAN BAZI ÖRNEKLER

Fransa Çevre Bakanı François de Rugy ve eşinin Başkanlık döneminde devlet bütçesinden ıstakoz ile pahalı şaraplarla verdiği şahsi akşam yemekleri ve lüx hayatı nedeniyle bakan De Rugy, istifa etmek zorunda kaldı. İngiltere'de ise Başbakan Brown, Adalet Bakanı Jack Straw- Maliye Bakanı Alastair Darling, Muhafazakâr Parti'nin eski liderlerinden Michael Howard, Muhafazakâr Parti'den Sir Peter Viggers, çeşitli ev harcamalarını devlete ödettikleri ortaya çıkınca istifa etmek zorunda kaldılar. Almanya'nın eski Ekonomi Bakanı Jürgen Möllemann, Partiler Yasası'yla bağdaşmayan bir davranışta bulunduğu gerekçesiyle dokunulmazlığı kalktı ve bu nedenden ötürüde intihar ettiği düşünülüyor. Almanya Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg çok başarılı bir geçmişe sahip olduğu gibi başarılı bir bakan ancak yıllar önce doktora tezinde yaptığı intihal nedeniyle hakkında soruşturma açılıyor Guttenberg bakanlık görevinden istifa ediyor.Şimdi bu örneklerden hareketle bir de ülkemize dönelim hiç böyle sonuçlar gördünüz mü ben hatırlamıyorum...