BLOG
'Devrim otomobili''mucizesi ve yarım kalmış bir başarı hikayesi
Bir efsane niteliğindedir, Devrim otomobilinin hikayesi. Yerli otomobil TOGG' un gündem oluşturduğu bugünlerde ilk yerli otomobilimiz ''Devrim'' i, o zoru başaran çok kısa sürede ilk kez bir yerli otomobil rüyasını gerçekleştiren 48 Türk mühendis ve yaklaşık 200 işçimizi anmazsak olmaz. Karoseri grubundan Yüksek Mühendis Salih Kaya SAĞIN 'ın hatıralarından edindiğimiz üzere Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrim'in gerçekleştirilmesi için 16 Haziran1961' de TCDD' den 20 kadar mühendis bir toplantıya çağırılıyorlar.
Kendilerine 1.400.000 TL ödenek ayrılarak 4.5 ay gibi çok kısa süre içinde 29 Ekim 1961 gününe yetiştirilmek üzere yerli bir otomobil gerçekleştirilmesi görevini veriyorlar. Düşünün ki bundan yaklaşık 60 yıl önce bugünkü gibi hiçbir teknolojinin bulunmadığı, internet gibi kolaylaştırıcı bir bilgi ortamın olmadığı, lojistik sorunlarının devasa büyüklükte bulunduğu bir çağda ülkemizde bir otomobil üretim hedefinden bahsediyoruz. O günlerde sanayicisinden politikacısına, üniversitelerden, basın mensuplarına kadar hiç kimse bu hayalin gerçekleşeceğine inanmıyordu.
Oysa buna inanan 20 idealist mühendis gece gündüz olağanüstü bir güç ve emek vererek 4.5 ay gibi kısa süre içinde sadece motor yatakları, lastikleri, elektrik donanımı ve camları dışında her şeyi ile yerli imalat olan tasarımından imalatına, motorundan direksiyonuna kadar montajını tamamladıkları ve test ettikleri bir otomobili hayata geçirmişlerdi. Cumhurbaşkanına törenlerde sunulacak aracın son kat boyası 28 Ekim akşamı yapılırken araçlar Ankara'ya tren ile sevk esnasında bir yandan da pasta cilası yapılıyordu.
Bu arada araçların benzin depoları da bacadan sıçraması muhtemel kıvılcımlar nedeniyle boşaltılmıştı Akaryakıt ikmali sabahleyin Sıhhiye' de yapılacak, sonra da Meclis' e gidilecekti. 29 Ekim sabahı, iki Devrim Otomobili yola çıkıyor. Ancak yolda maalesef akaryakıt ikmali atlanıyor. Meclis' in önüne gelindiğinde sorun hatırlanıyor, hemen getirilen benzin birinci araca konuyor, ikinci araca konacağı sırada ise Cemal Paşa Meclis' ten Anıtkabir'e törenlere gitmek üzere 2 numaralı Devrim Otomobiline biniyor. Ancak kısa bir süre sonra araç yolda kalıyor. Cemal Paşa' nın " Ne oluyor?" sorusuna direksiyondaki Yüksek Mühendis Rıfat SERDAROĞLU " Paşam, benzin bitti." cevabını veriyor Paşa' dan özür dileyerek 1 numaralı Devrim Otomobiline geçmesi rica ediliyor. Cemal Paşa sonrasında ise "Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama, doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz" diyerek o ünlü sözlerini söylüyor. Ancak acı olanı hemen sonrasında ''100 metre gittikten sonra bozuldu'' başlığını gazetelerle birlikte bir çok taraf bir inancı bir olağanüstü başarıyı öldürüp Türk Otomotiv Sanayinin gelişmesine engel olmuş bu durumda uluslararası otomotiv sektörünün çok işine gelmiş ve Türkiye uzun yıllar onarılmaz bir şekilde ithal otomobilin pazarı olmuş ve üretimi ise lisanslı yabancı markaların cirit attığı ithal ikamesi ile montaj sanayine dönüşmüş oldu.
YERLİ OTOMOBİL TOGG HEDEFİ GERÇEKLEŞİR Mİ?
Bir kere öncelikle ifade edeyim ki ne kadar geç olursa olsun bu tür hedef ve çalışmaları içtenlikle destekliyorum. Neden mi? Uzun yıllar meslek odalarında yürüttüğümüz mücadele içinde hep ulusal sanayimizin gelişmesi ve dışa bağımlılıktan kurtulmamız sanayileşme ve demokratikleşme şiarımızın sonucu tam bağımsız bir ülke konumuna geleceğimizi savunageldik.
O nedenle 60 yıl önce yapılan o idealist girişime karşı yanlış kamuoyu oluşturan ve yabancı sermayenin çıkarına davranan teknik kadrolarımızın, insan kaynaklarımızın niteliğine inanmayanlar gibi davranmayacağız.
Ancak diğer taraftan da, % 70 ithal girdi ile otomobil üretim yapısına ve AR-GE Harcamaları/ GSYH) oranı % 1 civarında olan (ki gelişmiş ülkelerde bu oran % 3-3.5 civarındadır) ülkemizde bu girişimlerle beraber bu olumsuzlukların ortadan kaldırılması için ciddi stratejik kararlar alınması gereklidir.
TMMOB' nin Otomotiv Sektörü ile ilgili şube başkanlığını yaptığım dönemlerde dahil yaptığımız onlarca sempozyum sonuçlarında açıklandığı üzere ülkemiz mühendisliğinin yakaladığı son derece önemli ancak yarım kalmış bir başarı olarak tarihimizde yer alan Devrim'in başına gelenlerden ders almadan "Yerli Otomobil" konusunu bugüne uyarlamak mümkün müdür; bunun üzerinde ciddi olarak düşünülmelidir.
Bugün gereksinim duyduğumuz şey bağımsızlık ve bu temeldeki politikalar olmalıdır. Türkiye' de prototip, seri imalat, mühendislik deneyim ve kapasitesi bulunmaktadır ancak bu kapasitenin harekete geçirilebilmesi için dışa bağımlılık zinciri mutlaka kırılmalıdır. Bütün enerjimiz bu yönde harcanmalıdır.
Ülkemizde ulusal markaların azlığı ülkemiz için çok ciddi bir risktir. Ulusal bir programla bir vizyon yaratarak Türkiye' nin kendi otomotiv sanayisini kurmasını ve geliştirmesini sağlamayı amaçlayan stratejik ulusal bir planlama yapılmalıdır. Otomotiv sektöründe bu yönde bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç vardır.