27 Eylül'de Azerbaycan ve Ermenistan arasında Dağlık Karabağ'ın Ermenistan tarafından yaklaşık 30 yıl önce işgali ve Ermenistan'ın Azerbaycan'a son saldırısı ile başlayan çatışmalar 8'inci günde de devam ediyor. Ermeni güçleri 25 şubat 1992 akşamı giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, belki de son 50 yılın en vahşi katliamını gerçekleştirdiler. Azerbaycan resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın olmak üzere toplam 613 kişi öldürülmüş, toplam 490'a yakın kişi ağır yaralanmıştı. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştu. Yaşamını kaybedenler üzerinde yapılan incelemelerde birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Tüm bu vahşete ve hukuksuz işgale rağmen ABD, Rusya ve Fransa'nın eş başkanlığını yaptığı AGİT Minsk grubu 30 yıldır soruna çözüm bulmamış Birleşmiş Milletler dahil herkesin Dağlık Karabağ topraklarının Azerbaycan'a ait olduğunu kabul etmesine rağmen Ermenistan işgaline son vermemiştir. Çatışmaları besleyen ve bu ortamdan yararlanarak, emperyalist çıkarlarına araç olarak kullanan bu ülkeler çözüm yerine silah satmayı, çatışmayı kışkırtmayı, yeri geldiğinde de seyrederek bu süreci devam ettirmişlerdir. Ta ki son olarak Ermenistan'ın saldırıları sonucunda Azerbaycan işgal altındaki topraklarını geri almak üzere hareket edene kadar beklemişler hemen akabinde ateşkes çağrıları yapmaya başlamışlardır. Azerbaycan haklı davasında işgali ortadan kaldırmak üzere harekatı sonuna kadar sürdürmekte son derece kararlıdır Türkiye'de Azerbaycan'ın haklı davasında sonuna kadar yanındadır.

ERMENİSTAN'IN TARİHSEL TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI

Ermenistan'ın Türkiye'ye yönelik düşmanlığına onlarca örnek sayabiliriz onlardan sadece bir tanesi Türkiye'ye karşı terör yoluyla savaşma amacını taşıyan ilk Ermeni terör örgütü ASALA'nın 1975'te kurulmasıyla. Çoğunluğu ASALA ve JCAG gibi Ermeni terör örgütlerinin saldırılarında, bugüne kadar 58'i Türk vatandaşı olmak üzere (31'i diplomat ve aile mensubu) 77 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Biliyoruz ki bu terör örgütü katliamlarının çoğu da Fransa topraklarında gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Birçok yurttaşımızın yaşamını kaybettiği Orly ve Esenboğa baskınları da hala acılarımızda yaşamaktadır. Ermeni soykırım savsatasıda her zaman Türkiye'yi diz çöktürmeye çalışmak için emperyalistlerce kullanılan bir maniveladır

TÜRKİYE AZERBAYCAN'IN YANINDADIR

Ermeni sorunuyla ilgili zaman zaman farklı düşünceleri görüyor izliyoruz. Hatta bazen CHP kimliği altında bile bu yönde görüşler dile getiriliyor. Ancak bilinmelidir ki bu konuda da Bütün CHP'lileri bağlayan Parti Programında Ermeni konusuyla ilgili olarak şöyle denilmektedir:

"Ermenistan'la ilişkilerin geliştirilmesi, bu ülkenin işgal ettiği Azeri topraklarından çekilmesi, dünyadaki Ermeni örgütleri vasıtasıyla Türkiye'ye karşı uluslararası hukuka aykırı biçimde soykırım iddiasıyla girişimlerde bulunmaktan vaz geçmesi ve Ermeni devletinin resmi belgelerinde Türkiye'ye ait bazı topraklarda Ermenistan'ın emelleri olduğu izlenimini veren ifade ve sembollerin çıkartılması koşullarına bağlıdır. CHP, Sözde Ermeni Soykırımı iddiası ile ülkemizin haksız önyargılarla suçlanmasına karşı bugüne kadar Partimiz öncülüğünde sürdürülen kararlı duruşa sahip çıkmaya devam edecektir.

Son olarak tarihsel birlikteliğimize örnek olması açısından,Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk'ün " Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mehmed Emin Resulzâde'ye hitaben 28 Mayıs 1918 de Azeri Türkçesi ile gönderdiği mesajını paylaşmak istiyorum "Mehemmed Emin Bey, men dünyaya senden üç sene erken göz açmışam. Ancag bütün Türk aleminde Türkün istiglal bayrağını sen galdırmışsan ve bayrag enmesin deye, men senin elinden alıb Türkiye üzerinde dalğalandırmışam. Enmez demişsen bu bayrag, enmeyecektir. Mustafa Kemal Atatürk"