BLOG

Gürhan AKDOĞAN

gurhanakdogan@gmail.com

Çöküşten zafere Lozan

Değerli Dostlar aslında bu başlık siyaset ve sosyal yaşamda birlikte olmaktan, birlikte mücadele etmekten onur duyduğum kendisinden çok şey öğrendiğim Atatürk ilkelerinden ve Cumhuriyet’in kazanımlarından ödün vermeyen değerli diplomat ve siyaset adamı Sn. Onur Öymen’in Lozan’ın 100. Yılına hazırladığı kitabının başlığıdır. Kitapta, Osmanlı İmparatorluğu'nun gerileme döneminden çöküşüne kadar geçen süre içinde iç sorunlar ve yönetim zaafları nedeniyle nasıl çağın gerisinde kaldığı, aynı dönemde büyük devletlerin hangi baskılara başvurdukları, hangi entrikalara ve tertiplere giriştikleri, devletin iç işlerini nasıl yönlendirmek istedikleri örnekleriyle anlatılıyor. Emperyalizme karşı yürütülen Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı zaferle sonuçlandıran Atatürk, İnönü ve arkadaşlarının Lozan'da Dünya Savaşı galiplerine karşı Türkiye'nin egemenliğini, bağımsızlığını ve eşitliğini kabul ettirmek ve Misak-ı Millîde çizilen hedeflere ulaşmak için ne büyük bir mücadele verdikleri ve Lozan Barış Antlaşması'yla nasıl başarıya ulaştıkları belgelerle gözler önüne seriliyor. Özellikle günümüz Mondros ve Sevr’i sevdalısı olan Lozan’ı tartışmaya açmaya çalışanlara tarihi ders niteliğinde. Tüm dostlara öneririm.

Son birkaç haftadır Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihinin en önemli günlerini kutluyoruz.19 Mayıs 1919 da Atatürk’ün Samsun’a çıkışından hemen sonra Kurtuluş savaşımızın temel taşları döşenmeye başlamıştı. Geçen haftalar içinde 103. Yılını kutladığımız 21-22 Haziran 1919 tarihinde yazılan Amasya Genelgesi devrimci bir manifesto olup tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda hedefleri koyan ilk kuruluş belgesi olması açısından tarihi bir öneme sahiptir. Sonrasında ise 23 Temmuz 1919 da toplanan103. yılını kutladığımız Erzurum Kongresi, Mustafa Kemal Paşa’nın Türk Ulus’unun bağımsızlık mücadelesinin önderi olma yolundaki ilk adımdır. Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’ya geçip Erzurum Kongresini topladığında bir avuç kongre üyesinin içinde Kongre Başkanı olacak kadar oya bile sahip değilken, ne var ki büyük devrimci, mutlak surette başkanlığı elde etmesi gerektiğini bildiği halde “Ya istiklal ya ölüm “ilkesini mandacılara karşı savunmaktan vazgeçmedi ve o kararlılıkla Türk ulusunun önderi oldu.

LOZAN ANTLAŞMASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN TAPU SENEDİDİR

Fesli Kadir gibi “Keşke Yunan kazansaydı” diyenlere, Lozan’ı tartışmaya açmak isteyen emperyalizmin iş birlikçilerine, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı gericilere, BOP sevicilere inat Lozan antlaşmasının 99. yılını kutlu olsun. Osmanlı Devleti’ni 400 yıl ekonomik esarete sokan kapitülasyonlara son veren, ezilen uluslara da yol gösteren tarihin en önemli antlaşması olan Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir. Lozan tartışmaya açılamaz, emperyalistlere karşı verilen eşi benzeri görülmemiş ulusal Kurtuluş savaşımızın mühürüdür, hiçbir güç değiştiremez.

Bazıları zaman zaman kurucumuza ve Lozan kahramanı İsmet İnönü’ye hakaret ederler. Hakaret edenler, Lozan’ı tartışmaya açanlar Mudanya  Mütareke binasında İsmet İnönü’nün  resmine baksınlar, öneririm. Mudanya Mütarekesi Lozan’ın kilometre taşıdır. Orada 1922 lere gidersiniz. Ben de orada hep Sevr’i yırtıp atanları Lozan ı yapanları gördüm. Mondros’u yaratanları değil, Mudanya mütarekesini imzalayanları, onun başındaki İsmet paşayı gördüm. 3 Ekim 1922 Mudanya mütarekesinde İngiliz General Harrington, İtalyan General Montebelli Fransız General Charpy ile yaptığı müzakereleri ile Yunan temsilcilerinin müzakerelere katılmadan denizden onun diplomasi ustalığını izlediğini gördüm. Emperyalistleri nasıl dize getirdiğini, onlara savaş kazanmış garp cepheleri kumandanı olarak nasıl imza attırdığını o resme baktığımda gördüm. 24 Temmuz 1923’te Lozan da misakı milli’nin onaylanmasını 400 yıllık kapitülasyonların ve duyun-u umumi’nin kaldırılışını gördüm. Bugün ki zayıf ve dış baskılara boyun eğen bir dış politika yerine Lozan’dan elleri boş dönen İngiliz Delegesi Lord Curzon ve Amerikan Delegesini gördüm. Oraya baktığımda Lord Curzon’un ‘Lozan’dan memnun ayrılmıyoruz. Hiçbir dediğimizi yaptıramadık. Dediğini duyar gibi oldum. Lozan’ı tartışmaya açmak isteyenler siz ne görüyorsunuz? Bizler Başta Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve silah arkadaşlarının, Lozan’ı yapanların önünde saygıyla eğiliyoruz.