Kemalizm'in ödünsüz savunucusu Muammer Aksoy, Türk aydınlanma mücadelesinin en cesur, en kararlı ve en ateşli savaşçılarından biriydi. Uğur Mumcu onun için ''Kalpaksız Kuvayı Milliyecilerin son temsilcilerinden biriydi inançlı dirençli, kararlı ve mangal gibi yürekli'' demişti. Tam 31 yıl önce, demokrasi düşmanları ve onların tetikçileri tarafından, arkasından kalleşçe sıkılan üç kurşunla aramızdan koparıldı Muammer Aksoy. Ocak ayı maalesef içimizden parçalar koparılan demokrasi şehitlerimiz Uğur Mumcu'yu, Gaffar Okan'ı, Muammer Aksoy'u ardı ardına yitirdiğimiz acılarla dolu bir ay. Atatürk devrimlerinin yılmaz savunucularını bir kez daha anarken Cumhuriyet aydını Muammer Aksoy'u katledilişinin 31. yılında saygı ile anıyoruz. İki gün önce ADD nin Genel Başkan adayı Dr.Hüsnü Bozkurt ile ADD nin Geçmiş dönem genel sekreteri ve aynı zamanda uzun yıllardır Muammer Aksoy'un yaşamını araştıran Öner Tanık ve Lütfü Kırayoğlu ile anma toplantısında birlikte olduk. Anma toplantımızdaki değerli bilgileri, ülkemizin yitirdiği değerli bir Atatürk devrimcisini sizlerle paylaşmayı bir görev sayıyorum. Emperyalizmin, Türkiye'yi yeniden sömürgeleştirme ve Sevr koşullarına sürükleyerek çökertmeye yönelik saldırıları işbirlikçi iktidarlar üzerinden kesintisiz olarak sürdürülürken, Muammer Aksoy tam 40 yıl boyunca bu saldırılara karşı Türk aydınlarının en önünde yer aldı.1960'lı yılların ortalarında çokuluslu petrol şirketlerinin ülkemiz petrollerini yağmalamasının önünü açan düzenlemelere karşı TPAO'nun avukatlığını yaparak hukuk mücadelesi verdi. Biz, Onsuz geçen 30 yılda, Muammer Aksoy'ları olmayan bir milletin başına neler gelebileceğini yaşayarak gördük. Muammer Aksoy'ların yaşadığı bir ülkede Anayasayı, yasaları böyle tartışmadan, usule aykırı biçimde ve antidemokratik esaslara göre değiştirebilmek bu kadar kolay olabilirmiydi? Muammer Aksoy'lar, Mumcu'lar, Kışlalı'lar, Üçok'lar, Dursun'lar, Hablemitoğlu'ları eğer yaşasaydı bu ülkede, siyasi partilerin, kurumların ya da aydın geçinenlerin oy avcılığı uğruna Kemalizm'den hızla uzaklaşıp neoliberal projelere eklemlenmeleri bu kadar kolay mümkün olur muydu?

O'nu katledilişinin 31. Yılında, emanet ettiği bayrağı daha yükseklere taşıma kararlılığında olan Kemalistler olarak Muammer Aksoy'u saygıyla, özlemle anıyoruz

MUAMMER AKSOY KİMDİR

Öncelikle Yurtsever bir Cumhuriyet aydını, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu ve tam bir Atatürk devrimi hukukçusuydu. Muammer Aksoy 1917 yılında Antalya'nın İbradı ilçesinde doğdu. Babası Numan Aksoy uzun yıllar milletvekili olarak TBMM'de görev yaptı. 1939 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra Zürih Üniversitesinde doktora yaptı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde bir süre çalıştıktan sonra Ankara Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yaptı. 1957 yılında DP iktidarının üniversiteler üzerindeki baskısını protesto etmek için görevinden istifa ederek CHP üyesi oldu. 27 Mayıs 1961'den sonra yeniden üniversiteye dönerek Siyasal Bilgiler Fakültesinde göreve başladı ve Profesör unvanını aldı. 1961 yılında kurulan Anayasa Komisyonunda çalıştı ve Komisyon Sözcüsü olarak özgürlükçü bir anayasanın hazırlanmasının öncülerinden oldu.

12 Eylül döneminde ülkeye bütün kötülükler "Atatürkçülük" maskesi ile yapılırken Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı Nadir Nadi, olanlar karşısında "Ben Atatürkçü Değilim" adlı eserini yayınladı. Ancak Muammer Aksoy daha devrimci bir tutum ile tam da Atatürkçülük zamanı geldiğini tespit ederek 49 Cumhuriyet Aydını ile birlikte 19 Mayıs 1989'da Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurdu. ADD hızla gelişirken derneğin kuruluşunun üzerinden 8 ay geçmişti ki, Derneğimizle ilgili olarak laiklik bildirisi üzerinde çalışırken 31 Ocak 1990 günü Muammer Aksoy Ankara'da evinin önünde katledildi. Muammer Aksoy'u katledenler ve katline sevinenler O'nun bu görevini hiç "unutamadılar".