Değerli dostlarım; biliyorsunuz genelde her yılbaşı gününde en iyi dilekler sunulur, umutlar yenilenir eski olumsuzluklar geride bırakılır, büyük bir heyecanla yılbaşı karşılanır. Çoğu kez daha iyiye, daha güzele ve daha mutlu bir yaşama doğru yelken açılır. Dünden bugüne baktığımda maalesef daha mutlu bir yaşam göremiyorum. Dilekler temenniler hep sözde kalmış. Ben geçen yılbaşı yazımda bugün için neler yazmışım bugün ne noktadayız diye geriye dönüp baktığımda YILBAŞI KUTLAMASI ZAM YAĞMURU VE YILBAŞI HEDİYEMİZİ FAHİŞ ZAMLAR OLARAK ALDIK diye başlık atmış ‘’31 Aralık 2021 sabahı yani zamlardan yaklaşık 12 saat öncesindeki Cumhurbaşkanı mesajında da “Kurdaki dengesiz yükselişin tetiklenmesiyle ortaya çıkan fahiş fiyat oyunlarıyla mücadelemizi de kesintisiz sürdüreceğiz derken diğer taraftan Marketlere, “Dolar düştü, fiyatları indirin” baskınları yapılırken birçok kalemde büyük zamlar geldi. Elektrik, doğalgaz, akaryakıt ücretleri fahiş oranlarda pahalandı.Fiyatları indirme yerine yeni zamlar yılbaşı hediyesi olarak sunuldu. Doların 18’den 13 TL’ye düşmesiyle oluşan indirim beklentisi gerçekleşmedi, 84 milyon yeni yıla zam yağmuru ile başladı. Enflasyon 19 yılın zirvesine çıktı. Diye yazmışım. Yaşadığımız bütün iç, dış ve ekonomik sıkıntıların, çekilmez hale gelen hayat pahalılığının, yaşadığımız bütün olumsuzlukların, vefasızlıkların, acıların ve üzüntülerin geleceğe dair umutlarımızı gerilettiği, yüzümüzdeki tebessümü, gülümsememizi bile aldığı bir dönemden geçiyoruz. Ama yine de umudu yeşertmek ve geleceğe güvenle bakmak zorundayız. Umutsuz durum yoktur umutsuz insan vardır. Yeni yıl için umutlarımızı, beklentilerimizi, direnç ve kararlılığımızı diri ve kalıcı tutmamız gerekmektedir. Unutmayın Yaşam bir mücadele alanıdır. Değerli dostlar YENİ YILI sevdikleriniz ve yakınlarınız ile sağlık mutluluk ve başarıyla geçirmenizi içtenlikle diliyorum,

HAYAT PAHALILIĞI ANA SORUN

İyi dileklerden sonra gerçeğimize tekrar dönelim. Dedik ya her şeyin çivisi çıktı özellikle fahiş fiyat artışları, zamlar, pahalılık hepimizin en önemli sorunu. Pahalılık gelen zamlar ve enflasyonda gerçekten işin çivisi çıktı. Daha yılbaşı sabahı yağmur gibi zamlar yağmaya başladı. Henüz cebe girmeyen asgari ücret yılın ilk gününden eridi ve maalesef asgari ücret artış lafları dolaşmaya başladığı günden itibaren daha artış gerçekleşmeden birçok ürün ve emtiada fiyatlara yansıtıldı. Neoliberalizmin, vahşi kapitalizmin, serbest piyasa ekonomisinin bile kendi içinde kuralları vardır. Yani serbest deyince herkes istediği fiyatı uygular demek değildir. Bir denetim mekanizması ve fiyat istikrar kontrol mekanizması ekonomiyi kontrol eder. Bugüne kadar bu ülkede onlarca iç ve dış kaynaklı ekonomik krizler gördük bugünkü kadar ağır ve travmatik boyutta olanına rastlamadık.   Asgari ücret yüzde 54,66'lık zam yapılırken emekli aylıklarına yüzde 18 zam düşünüldüğü konuşulurken. Hükümet yılbaşında bir gecede vergi ve harçlara yüzde 122,93 motorlu taşıtlar vergisine yüzde 61,5 oranında zam yaparak son 22 yılın rekorunu kırdı. Yılbaşı günü öncesi benzinin litre fiyatına 84 kuruş zam geldi böylelikle benzin bir yıl içinde yüzde 44 motorin ise yüzde 73 zamlanmış oldu.2022’de dolar kuru 13.56’dan 18.71 TL’ye, benzinin litresi 12.92 TL’den 18.6 TL’ye, mazotun litresi 12.74 TL’den 22.08 TL’ye yükseldi. Enflasyonunun resmi olarak yüzde 84 arttığı iddia edilse de temel gıda maddelerinde büyük artışlar yaşandı. Örneğin. Makarna 3.45 TL’den 11.75 TL’ye, yüzde 240 arttı 1 litre süt 7.45 TL’den 27.70 TL’ye, yüzde 271 arttı. Soğan fiyatı yüzde 462 artarak 1.76 TL’den 9.90’a çıktı 5 kilo şeker 43.95 TL’den 129.9 TL’ye, yüzde 195 artış gösterdi. Tereyağında ise 90.99 TL’den 195 TL’ye, yüzde 114 artış gösterdi. Neo-liberalizmde zengin daha da zengin olurken, işçiler, emekçiler ve fakirler giderek fakirleşir. Orta ölçekli işletmeler ve dükkanlar iflas eder, orta sınıf ortadan kalkar. Dahada acı olanı çözüm için Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolu unutarak 90 lı yılların sonunda cilalanarak ülkeye getirilen daha sonra ülke ekonomisinin 10 yılını ABD, IMF ve Dünya bankası, kaynaklı yönetilmesine neden olan Derviş gibi bugünde Prof. Dr. Jeremy Rifkin, Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Hacer Foggo gibi liberalizm savunucularından medet uman muhalefettir.