BİLDİRİLER
Medeni Kanunun Kabulünün 85. Yıldönümü
17 .02 . 2012
BASIN AÇIKLAMASI
“ MECELLE ” ye az kaldı…
Bugün; Mecelle’den Medeni Kanun’a geçişimizin 85. yıldönümü…
Medeni kanuna geçmeden önce Mecelleyi kullanıyorduk.
Nedir Meclle…??? Fıkıh hükümlerine göre hazırlanmış yasa yerine kullanılan bir yapıt.50 yıl kullandık…ve… sadece Fıkıh hükümleriyle hazırlanmış Mecelle yetmedi artık… Hızla değişen çağa ayak uyduramayıp , sorunlar karşısında düğümlenir oldu. Acilen yeni, laik, demokratik, akılcı ve pratik bir kanuna ihtiyaç vardı.
Özellikle; kadın- erkek,kız çocuk-erkek çocuk eşitliği,miras, resmi nikah, tek eşlilik konusunda , aile ve kişiler hukuku konusunda önemli düzenlemeleri barındıran bu kanun, yeni Türkiye Cumhuriyeti devletinin modernleşme sürecinde attığı en önemli adımlardan birisidir.
17 Şubat 1926’ da yeni Medeni Kanun kabul edildi...
Böylece, kadınlar da birçok yasal ve medeni hakkına kavuşmuş oldu,
- Kadın erkek eşitliği kanunlaştı.
- Evlilikte resmi nikah zorunluluğu ve tek eşle evlilik esası getirildi.
- Kadınlara, istedikleri mesleğe girebilme, mahkemelerde tanıklık yapabilme hakkı tanındı.
- Miras ve boşanma konularında kadın-erkek eşit hale getirildi.
Mecelle; 1926’ da yürürlükten kaldırıldı…Yani 85 yıl geçti aradan.
Bugün birer birer yok edilen Atatürk değerlerine baktığımızda, o yıllara, mecelle yıllarına döndürülmeye çalıştığımızı görürüz.
Dönüştürülüyoruz hızla ve cesur adımlarla…Sanmayın ki sıra Medeni Kanuna da gelmeyecek…
------Çok eşliliği savunan kadınlar boy gösterebiliyorsa manşetlerde…
------Her gün onlarca kadın öldürülüyorsa hunharca , kızlar satılabiliyorsa bu çağda,
------Aile ve Kadından Sorumlu Bakanlıktan “kadın” kelimesi kaldırılıyorsa kasıtlıca,
------ Bir özürlü kadına yıllarca tecavüz edildiğinde, adli tıp çıkıp “bağırabilirdi” diyebiliyor ve kimsenin sesi çıkmıyorsa,
------Her gün onlarca kadın öldürülüyorsa hunharca ,kızlar satılıyorsa parayla,
------12 yaşında bir kız hamile kaldı diyenlere, bakanımız çıkıp; “o kız en az 17 yaşında…” diyorsa ve nikahsızlığı ve çaresizliği dururken; yalan beyanla uğraşıyorsa,
------13 yaşındaki kız 26 kişinin hayvani duygularına kurban edildiğinde, “rızası var” gerekçesiyle cezalar düşürülebiliyorsa, çocuk gelinlerin sayısı 5.5 milyonu bulmuşsa,
------ Dekanı’nı eleştirdiği için üniversiteden uzaklaştırılan Mikail, hangi sözlerinden dolayı ceza aldığını halen bilmiyorsa,
------“Atatürk Milliyetçiliğine bağlı öğrenci yetiştirme kuralı” kalkıyorsa bir gecede,
------Bayramlarımız, kutlamalarımız bir bir kaldırılıyorsa;
------Bugün Atatürk’ün Geçliğe Hitabesi rahatsız ediyorsa birilerini, “Ayet midir ki , değiştirilemesin…” denilebiliyorsa kibirli bir edayla,
------Dindar gençlik türküleri ile bizler dinsiz ilan ediliyorsak,
------Yurtiçindeki basın emekçileri bir bir tutuklanıp , yurtdışındakilere de kafa tutuluyorsa ,
ne medeniyetten ne de medeni kanundan bahsetmek anlamsız. Bu göz yummalar,kafa tutmalar sürecinde sıra Medeni Kanun’a da gelecek. Kadınların medeni kanundan doğan hakları da birilerine batacak, mecelle geri dönecek…Belki adı Mecelle olmayacak ama aynı zihniyet tekrar benzeri kanunlar çıkaracak. Eşitlik zaten yoktu. Artık rüya olacak…
Ülkemiz 85 yıl öncesine götürülmekte, dinle devlet işleri tekrar birbirine karışmakta, yargı kişiye özel işler hale gelmektedir.
Mecelle geri dönecek… O gün geldiğinde biz kadınlar dini,dili,ırkı ne olursa olsun susmayacağız…Haklarımıza kavuşmak için az mı bekledik…? Az mı bekledik karanlıklar çökmüş ülkemize bir Atatürk güneş gibi doğsun da bizi haklarımıza kavuştursun diye …Pes etmek yok…
Bizler hukuk devleti olabilmek için direneceğiz. “Adalet” sadece parti isimlerinde kalmasın diye direneceğiz..
Biz kim miyiz…? Biz, Kara Fatma torunuyuz… Biz, Nene Hatun geliniyiz… Biz Binbaşı’nın Ayşe’ ecdadıyız…Biz kadınız… Biz; bu ülkenin yarısıyız…
Saygılarımla….
Ayşe ŞAHİN
CHP Bursa İl Kadın Kol. Bşk.