Değerli basın mensupları

Geçen hafta, bütün milletimizin çok derin acılar yaşadığı bir hafta oldu. Maalesef terör olayları tekrar birden bire canlandı ve Türkiye büyük acılar yaşamak zorunda kaldı. bir aylık süre içinde maalesef 18 şehit verdik, 19 yaralımız var. Türkiye’nin hemen hemen her yerinde şehit cenazeleri bütün milletimizi derinden sarstı. Hani Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat vardı, bu fırsatı Türkiye değerlendirebilecekti. Hani, Türkiye artık hiçbir bedel ödemeden, hiçbir can kaybetmeden kendi içimizde kardeşliği, barışı sağlamak imkânına sahipti?. Diğer taraftan Türkiye’de çok ciddi bir dış açık verme tablosunun içinde olduğuna tanık olduk. Mart ayında ihracat yüzde 22 arttı, ithalat yüzde 42,7 arttı, 2 katına yakın ve açık 15 milyar dolar civarında ortaya çıktı. Dış ticaret açığı 2 kattan fazla artmıştır

Başbakanın, İkinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’yü Hitlere benzeten konuşması bütün Türkiyeyi rahatsız etmiştir. Örgütlerimiz büyük bir tepki içindedirler Başbakan gündem değiştirme becerisini gösterme adına türkiyenin değerleri ile oynamaktan toplumu germekten kaçınmıyor Zira işsizlik ekonomik ve sosyal sorunları örtmenin tek yolu bu. Ancak ülkemiz adına tehlikeli bir oyun oynanıyor Değerli basın ve sevgili arkadaşlarım İnönü kim? İnönü, bir milli mücadele içinde bağımsız bir Türkiye’yi kuran iki büyük kahramandan birisi. Türkiye Cumhuriyetini tekrar bu dünyada bağımsızlığını güvence altına alarak, dosta düşmana karşı güçlenmesini sağlayarak, kendi ayakları üzerinde tutarak, dışarıdan bir kuruş borç almadan bu ülkenin imkânlarını kullanarak ülkeyi çağdaş, modern bir devlet hâline dönüştürmek için en büyük mücadeleyi vermiş olan bir insan. Bu mücadeleyi cephede vermiş bir kahraman olarak kendisini bütün dünyaya kabul ettirmiş, devlet adamı olarak vermiş, bir siyasetçi olarak, bir devlet adamı olarak bütün dünyanın saygısını ülkesi üzerine çekmeyi başarmış, bir insan Hitler kim? Demokratik bir toplumun imkânlarını kullanarak iş başına gelip tarihin kaydettiği en acımasız diktatörlüğü, insanlığa karşı en büyük suçları işleyerek, soykırım suçlarını işleyerek ve milyonlarca insanın kendi ülkesinde ve bütün dünyada ölümünün doğrudan sorumlusu olan bir insan İnönü kim? Hitlerin dünyaya attığı, dünyaya attığı ateşten Türkiye’yi kurtarmak için e n büyük diplomasi zaferlerini kazanan insan. Başbakan faşizmle suçluyor İsmet İnönü’yü. İsmet İnönü, 1946 seçimlerinden sonra Türkiye’de gerçekten demokratik, iktidarın değişebileceğini öngören bir seçimin yapılabilmesini sağlamıştır. Dünyaya, Türkiye’yi böyle açmışlardır. Köy enstitülerini, halk evlerini dünyanın ulaştığı bilim, kültür, sanat düzeyini, bir büyük açılımı Türkiye’nin aydınlığını çağdaşlığını gerçekleştirmeye öncülük yapmış insanlardır Ben bugün buraya gelmeden önce mütareke binasına girdim başbakan dedi ya İsmet İnönün ün resmine baksınlar ben hep bakmıştım ama bir kez daha baktım aslında öneririm Başbakan Bursa ya geldiğinde gelsin buraya bir baksın ben orada mütareke binasında 1922 lere gittim ben orada serv i yırtıp atanları Lozan ı yapanları gördüm Mondros u yaratanları değil Mudanya mütarekesini imzalayanları onun başındaki İsmet paşayı gördüm. 3 ekim 1922 Mudanya mütarekesinde İngiliz general Harrington İtalyan general Montebelli Fransız general Charpy ile yaptığı müzakereleri ile Yunan temsilcilerinin müzakerelere katılmadan denizden onun diplomasi ustalığını izlediğini gördüm Faşistlikle suçladığı kişinin Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundaki kilometre taşında emperyalistleri nasıl dize getirdiğini onlara savaş kazanmış garp cepheleri kumandanı olarak nasıl imza attırdığını o resme baktığımda gördüm. 24 temmuz 1923 te Lozan da misaki milli nin onaylanmasını bu hükümetle yeniden yaratılan kapitilasyonların ve duyun-u umumi nin kaldırılışını gördüm. Türkiye cumhuriyetinin ilk başbakanı olarak Sanayileşme ve ticaret hamleleri ile bugün bu hükümetin sattığı kitleri kurduğunu Lozan ve Mudanya mütarekesinden sonra 2. dünya savaşına nasıl sokmadığını Mayıs 1950 de seçimi kaybedip kendisi de cumhurbaşkanlığından ayrıldığında Bu yenilgi benim en büyük zaferim diyecek kadar çok partili demokrasiye inancını ortaya koyduğunu ve bu demokratik yaşamın kurucusu olduğunu gördüm Bügün zayıf dış baskılara boyun eğen bir dış politika yerine yine o gün 1963 te Johnson a yeni bir dünya kurulur Türkiye Yerini bulur diyecek kadar yürekli emperyalizme direncli bir büyük insanı gördüm Son olarak Bir ülkede namuslular namussuzlar kadar cesur olmadıkca o ülke için kurtuluş yoktur diyerek bugünü tarifleyen 2. Genel başkanımızı gördüm onun önünde saygıyla eğiliyorum