BİLDİRİLER
Basın Açıklaması - 1
Değerli Basın Mensupları
Kıymetli Çalışma Arkadaşlarım
Sevgili Konuklar…
Anlar vardır…hiç bitmeyecek sonu gelmeyecek sandığımız...ama bir de bakarız ki, sonuna gelivermişiz…Yaşadığımız acı-tatlı günler film şeridi gibi bir bir gözümüzün önünden gelir geçer. Geriye sadece edindiğimiz tecrübelerin, bir de dostlukların kaldığını görürüz…Sonra…yeniden başlamak ister,yeniden heyecan duyarız…
Siyaset de böyle bir duygu…
Ne kadar yorulsanız da yarım kalanları tamamlamak, topluma hizmet etmek amacıyla yeni hedefler koyar, yine yeniden başlama arzusunu yüreğinizin derinliklerinde hissedersiniz…
İşte bugün ,bu duygularla , 2007 yılında görevi devraldığım Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanlığı görevimi bırakıyorum
Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkelerini ve evrensel değerlerini özümsemiş benimsemiş bir partili olarak, Musatafa Kemal ATATÜRK’ün izinde, ALTIOK felsefesi doğrultusunda,PARTİ POLİTİKALARIMIZIN belirlediği hedefler doğrultusunda verimli çalışmalar yaparak güzel BURSA’mızın çağdaş İNSANLARI’na hizmet etmek en büyük görevimizdi.
Cumhuriyet Halk Partisi BURSA örgütü olarak; bugüne kadar birçok konuda tam bir örgüt dayanışması içinde olduk…ben değil biz diyebilmenin gurur ve onurunu taşıdık her zaman…
İlkelerimizden ödün vermeden; inançlı,hassas,özenli davranmaya çalıştık…yine ilkelerimiz adına yanlışa evet dememek adına yüreğimizi koyduk ortaya…
Bilirsiniz….siyaset yaşamında,örgüt içerisinde zaman zaman ipler birbirine dolaşır…bunu çözmek için de daha çok zaman ayırır, daha çok enerji ve efor sarf edersiniz…
Çalışma barışıyla ve ortak akılla,sorunların çözümünü yine içselimizde bulur,yeniden sevgi yumağına dönüşür ve tek ruh ,tek yumruk olur Aydınlık çağdaş ve tam bağımsız Türkiye için mücadeleye bıkmadan devam ederiz.
Birlik-beraberliğe, mücadeleye ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan bu günlerde ; ekonomik sorunlarımızı,sosyal sorunlarımızı,Türkiye’ye yönelik tuzakları, tehditleri, kuşatmayı el ele vererek aşmak zorunda olduğumuzun farkındaydık…
Bursa’ya ilişkin yaptığımız çalışmalardan kısa bir bölümünü sizlerle paylaşmak isterim:
- İl Genel Meclisi Toplantısı’na katılarak Yenişehir Burcun Çimento Fabrikası plan değişikliği konusuna ilişkin olumsuz görüşlerimizi belirterek, takipçisi olacağımızı açıkladık
- Karacabey Boğazında kum çeken Kum Kosterlerini incelemek amacıyla tekne turuyla gözlem yapıldı ve tepkilerimiz Basın Açıklamasıyla ifade edildi.Bursa Valisi’ne ve TMMOB’ne konuya ilişkin bilgilendirme yapıldı.
- Başköy Mermer Ocağı’nda incelemeler yapılarak 6 Meslek Oda Başkanı ile itirazlarımız dile getirildi ve TMMOB’a bilgilendirme yapıldı.
- Yenişehir Burcun Çimento Fabrikası, 8 Meslek Odası ile birlikte yerinde incelenerek konuya ilişkin çalışmalar yapıldı
- Tüm Belediye Meclisi Üyeleri, İl Genel Meclisi Üyeleri ve Belediye Başkanları ile toplanarak Yerel Yönetimlerin değerlendirmesi yapıldı ve yaşanan sorunlara ilişkin çözüm önerileri üzerinde fikirler değerlendirildi.
- Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyetlerini değerlendirmek üzere; yapılan yanlışlar, usulsüzlükler, ihaleler, yolsuzluklar ve planlama çalışmaları takip edilerek dosyalar hazırlandı.
- 1/25.000’lik Planlarla ilgili Basın Açıklaması yapıldı. Büyükşehir Belediyesi’ne bu konuya ve değişik planlara ilişkin olarak, ayrı ayrı on üç itiraz yapıldı.
- 1/5.000’lik Planlarla ilgili Basın Açıklaması yapıldı. Büyükşehir Belediyesi’ne, bu konuya ve diğer değişik planlara ilişkin ayrı ayrı sekiz itiraz yapıldı.
- Vakıf Üniversitesi kurulması konusundaki plan değişikliğine itiraz edilerek Basın Açıklamaları yapıldı.
- Atatürk Stadyumu ile ilgili planın durdurulmasına ilişkin sit alanı kararı alınması konusunda müracaat edilerek, tescil edilmesi sağlandı.
- Stadyumla ilgili plan değişikliğinin ve rant içeren plan yaklaşımlarının , (girişimlerimiz sonucunda) Anıtlar Kurulu tarafından durdurulması sağlandı.
- CHP Parti Okulu açarak; Partililerimize, konusunda uzman kişiler tarafından çeşitli konularda bilgi akışı sağlandı.
- 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerine hazırlık kapsamında; Belediye Başkanı Adaylarına yönelik , “Akademik Bilgilendirme Programı” düzenlendi.
- Güzelyalı Feribot İskelesinin yer tespitindeki yanlışlıklar bilimsel çalışmalarla açıklandı.
- Orhaneli Kozağacı’nda yapılması düşünülen Termik Santralı konusunda Bilimsel raporlar ve Yerel Halkın bilgilendirilmesi sağlanarak mücadelede yer alındı.ÇED toplantısı öncesinde Halkın konu hakkında geniş şekilde bilgilenmesi sağlandı.
- Yanlış enerji politikalarının bir sonucu olarak Gemlik’te yapılması planlanan Termik Santral Girişimine karşı mücadele edilerek durduruldu.
- Tarım alanlarının sanayiye açılması konusunda , tarım alanlarının amaç dışı kullanılmasına ve Yenişehir (Burcun), Karacabey (Şahinköy) ve Bursa ovasında (Turanköy) yapılmak istenilen Çimento Fabrikalarına karşı mücadele edildi.
- Gürsu ve Kestel İlçelerimizdeki Şevket Yılmaz Polikliniklerinin kapatılmasına ilişkin mücadele verildi.
- İznik Zeytin Halinin açılmasının sağlanması konusunda girişimde bulunuldu.
- Kestel Çataltepe’de 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanununda mutlak tarım arazisi ve dikili tarım arazisi olarak tanımlanan alanda BESOB ve TOKİ nin ortaklaşa yapmaya çalıştığı ortak Sanayi Sitesi girişimi konusunda yerleşim yerinin tespitindeki yanlışlıklar, 1/100.000’lik plana olan aykırılıklar Basın Toplantısı ile açıklandı. BESOB Yönetim Kuruluna da anlatıldı.
- Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi ve İnatlar Bölgesi ile Yenişehir’de yapılması düşünülen Katı Atık Yakma Yakma Geri Kazanım Tesislerinin verebileceği zararları hakkında bölgede yaşayanlara bilgilendirme yapıldı.
- Şevket Yılmaz Hastanesinde oluşan yangın ve vatandaşlarımızın hayatı kaybetmesi üzerine yerinde yapılan incelemeler ile hatalar dile getirilerek, gereken girişimlerde bulunuldu.
- Orhaneli Kozağacı termik santralı kurulması yönündeki çabalar bölge halkı ve STK’ larla birlikte yapılan çalışmalar sonucunda durduruldu.
- İlçe Danışma Toplantıları gerçekleştirildi.
Kısa bir özetini yapmaya çalıştığım faaliyetlerimizi; Milletvekillerimizle…meclis üyelerimizle …ilçe başkanlarımızla…kadın kollarımızla…gençlik kollarımızla… kısaca tüm partililerimizle birlikte gerçekleştirdik…
Bir yandan BURSA yerelinde yapılan yanlışları ortaya koyarak müdahale ettik;diğer yandan da ülke geneline ilişkin gündem konusunda halkımızın nabzını tutmaya çalıştık…
Sosyal sorunların, iç barışımızı ve huzurumuzu tehdit ettiği günümüzde;
- Milyonlarca insanımız açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamakta…
- Kızlarımız oğullarımız eğitimsiz ,sağlıksız ,işsiz ve geleceksiz…
- Yoksulluk ve adaletsizlik diz boyu…
- Hayat pahalılığı,geçim sıkıntısı,şiddet,ölüm ,kavga almış başını gidiyor…
- Halkımızın eğitim,sağlık ve sosyal güvenlik hakları tırpanlanıyor…
- Hem adalet hemde demokrasi ve basın özgürlüğü de dahil özgürlüklerin tahrip edildiği telekulak rezaletlerinin yaşandığı günleri hep beraber yaşıyoruz .
- Silopide ayrı Silivride ayrı yargılamaya izin verilen bir ortamda ulusal bağımsızlıktan yana olanlarla devlet içinde çeteleşmiş yapıların birlikte yargılandığı yargı bağımsızlığını ortadan kaldırma çabalarını görüyoruz.
- Katkı ve katılım payları ve hastane fark ücretleri ile sağlık hizmetine ulaşmak iyice zorlaşıyor… Kamu kaynakları bazı sermaye gruplarına aktarılıyor.
- Hak ve özgürlükler kuşatılıyor, kısıtlanıyor…
- Emek,barış ve demokrasi güçleri susturulmak isteniyor…
- İşsizlik hızla artıyor …
- Değerlerimiz yok ediliyor…
- Ve…daha birçok konuda geleceğimiz karartılıyor….
Bu tablo ;
AKP’nin , neo-liberal politikalarla ve küreselleşme karşısında takındığı “teslimiyetçi” tutumla halkımıza zarar verdiğinin göstergesidir
Bütün bunları görmek için yüksek bir siyaset anlayışına sahip olmak gerekmiyor…artık halkımız her şeyin farkında…
Siyasette;parti örgütüne sahip çıkmaktan,sadakatli davranmaktan ve her konuda emeğini,desteğini ortaya koymaktan daha erdemli bir duruş yoktur.
Cumhuriyet Halk Partisi , ilkeli- onurlu temelde oluşan Ulusal Bağımsızlık Mücadelesinin birikimleri ve Atatürk Devrimleri ile bu eşsiz sürecin felsefi ve ahlaki değerlerinin özünü oluşturan ALTI OK ilkeleri ; bir bütün olarak siyasi kimliğimiz ile ideolojimizin…parti programımızın…tarihsel kaynağı ve en güçlü dayanağıdır…
“Atatürk ilke ve devrimleri’’geçmişin bekçiliği değil geleceğin öncülüğüdür.
Kuva-i Milliye ruhumuzu her zaman diri tutarak, devrimcilik anlayışımızla ; kavram kargaşasının yaşandığı günümüz Türkiyesi’nde;hızla erozyona uğrayan değerlerimize sahip çıkmak,emperyalizme….kurulu düzenin yanlışlarına…eşitsizliğe…gericiliğe…sömürüye…imtiyazlara karşı ulusal başkaldırının öncüsü olmak boynumuzun borcudur …
Ulu önder Atatürk ün Türkiye Cumhuriyeti şeyhler dervişler müritler Memleketi olamaz sözüne bağlılığımız sonucu ülkemize dayatılmak istenen tarikat kuşatmasını kaldırmak, Laik demokratik hukukun üstünlüğüne dayalı tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve toprak bütünlüğü içinde sonsuza dek yaşaması için elbirliği ile eskisinden daha çok mücadele edilmesi gereklidir
Bu CUMHURİYET….Atatürk devrimleriyle cumhuriyet oldu.
Bu MİLLET… Atatürk devrimleriyle Millet oldu…
Bu VATAN… Atatürk devrimleriyle Vatan oldu…
MİLLİ İRADE… Atatürk devrimleriyle. ortaya çıktı…
Türk toplumunu,milletten ümmete,çağdaşlıktan çağ dışılığa,aydınlıktan karanlığa sürüklemek için sarfedilen gayretlere seyirci kalamayız…
Aslında Bursa İl Örgütü, yaptıklarıyla, yarattıklarıyla, değerleriyle, siyasette yer alış biçimleriyle ve Cumhuriyet Halk Partisi örgütlülüğü içinde, üst örgütlenme noktasında yarattığı değerler ve aldığı risklerle, ettiği önderliklerle de önemli bir örgüt konumundadır.
Emperyalizme karşı başkaldıran, ulusal direnişi yöneten, stratejik bir devrimi gerçekleştiren, sonrasında çağdaş bir model oluşturan M Kemal Atatürk’ün kurduğu şanlı Cumhuriyet Halk Partisi; her zaman olduğu gibi bugün de Türkiye’yi yönetmeye talip olmuş kararlı, azimli ve iktidar yolunda yürüyen en büyük örgütlerden birisidir…
Türkiye’nin dördüncü büyük şehri olan Bursa’nın Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı olarak hepinize bu mücadele içinde vermiş olduğunuz katkılardan, desteklerden ötürü gerçekten çok teşekkür ediyorum. Sadece bunu örgütlülük anlamında söylemiyorum. Bursa kamuoyu anlamında da teşekkür ediyorum. Basın mensubu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Onlar hep görevlerini yapmışlardır. Zaman zaman bizim canımızı acıtan şeyler olmuştur. Bizi çok öven şeyler olmuştur. Bunları yapacaklardır. Çokta doğaldır. Bunları çokta doğal karşılıyorum. Dolayısıyla ne olursa olsun Cumhuriyet Halk Partisi’nin aynası olmuşlardır. Onlara emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Ülkemizin dört bir yandan kuşatılmaya çalışıldığı, Cumhuriyetimizin ilkelerine ve temel değerlerine büyük saldırıların olduğu günümüz Türkiyesi’nde, önemli bir tarihsel süreçten geçtiğimizin farkındayız…
CHP Bursa İl Başkanlığı olarak yaptığımız çalışmalarda, aydınlığa çıkış için gerekli ve önemli bir erdem olan görev bilinciyle hareket ettik her zaman. Parti politikalarımızın amacı doğrultusunda toplum içindeki yerimizin ve yükümlülüğümüzün farkında olarak yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalıştık. Bunu tek başımıza yapmadık. İlçe başkanlarım yaptı. Gençlik kollarım yaptı. Kadın kollarım yaptı. Her üyemiz, hiçbir beklentisi olmayan bütün üyelerimiz yaptı. Hatta ve hatta üye olmayıp Cumhuriyet Halk Partisi’ne sempati duyan herkes yaptı bunu.
İlkelerimize olan inancımız gereği; en az karşımızdakiler kadar cesur olmak, kimi zaman sert eleştirilerle yapılan yanlışları ortaya koymak, kimi zaman da duygusal olgunlukta olup örgütümüzü toparlamak, zamanımızı ve enerjimizi, iyi, doğru ve güzelden yana kullanmak boynumuzun borcudur…
Değerli Dostlar;
İki konuya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Partimizin tüzüğünün 5. maddesi çalışma ilkelerimizdir. Bunu bir kez daha parti örgütümle paylaşmak istiyorum.
Partinin bütün görevleri tüzük kuralları içinde partililerin tümüne açıktır. Yine partili için başarı, partisinin başarısıdır. Kişinin başarısı değildir. Siyasal eylem, partinin eylemidir. Partililer özel yaşamlarında, görevlerinde, işlerinde ve üyesi bulundukları kuruluşlarda, partinin ilkelerine ve doğrultusuna uygun davranarak ona göre çalışırlar. Partililer toplum hayatının, parti görevlerinin gerektirdiği yetenekleri kazanmak üzere sürekli çaba harcarlar.
Bu süreçte, Cumhuriyet Halk Partisi örgütlülüğü kapsamında biraz önce ifade ettiğim bütün o değerleri dostlarım, bütün ilçe başkanlarım onlara yürekten teşekkür ediyorum. Onlar 2007’den beri benim arkamda durdular. Beni desteklediler. Katkı koydular. İki kongrede seçilmemde büyük desteklerin aldım. Hiçbirini ayrı koymadan söylüyorum bunları. İl Yönetimim, o insanların gece gündüz nasıl çalıştıklarına tanıklık ettim.
Yine çok olağanüstü durumlarda, 50 yılda bir, il örgütünün başına gelecek her şey geldi. 2004 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi, partim, bana Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan adaylığını 38 gün kala verdi. Bunu bir görev olarak algıladım ve görevin gereğini yerine getirdim. Sonraki süreçte, 2007 seçimlerinde, herkes beni belediye Başkan adayı olmuş birisi olarak; “nasılsa merdivendir, hemen akabinde milletvekili adayı olur” diye potansiyel milletvekili adayı gördü. Ama o dönemin İl Başkanı çok saygı duyduğum Sayın Abdullah Özer bana 10 ay kala İl seçim kurulu başkanlığını tebliğ etti. O ilk toplantıda arkadaşlarıma dedim ki; “ Arkadaşlar bu seçim kurulu, milletvekilliğine basmak olan bir kurum olmamalıdır. Buraya gelenler milletvekili adayı olmamalıdır” dedim. Kendimi de bağlayıcı bir karar aldım. Son dakikaya kadar herkes benim milletvekili adayı olacağımı düşündü. Ama baktım ki partimin gerçekten emektarı olan insanlar, il başkanım, ilçe başkanlarım milletvekili adayı olma sürecine girmişlerdi. Milletvekili olma pozisyonundan vazgeçtim. Yine 2007’den sonraki süreçte iki referandum, iki tüzük kurultayı, iki kurultay, bir genel başkan değişimi; Deniz Bey’in ahlaksız bir komployla karşı karşıya kalmasında, belki bir çok partilinin ayakta duramayacağı bir ortamda, Cumhuriyet Halk Partisi tüm bu süreçten en sağlıklı bir şekilde çıktı. Ben üç tane parti meclisinle çalıştım bu kısa sürede.
Her ay burada ilçe başkanlarımızla toplantılar yaptık. Yine örgütün kanallarını açtık. Yani o kılcal damarları dediğimiz soluk alacak o kanalları açtık. Danışma kurullarını uzun yıllardan sonra yaptık. O danışma kurullarında eleştirilerle karşı karşıya kaldık. Bugün kimse bize dar kadrocu diyemez ki, örgütümüzün üye yapısını üç katına çıkardık. Yine bu süreçte, bunları yaparken başarılarımız oldu. Başarısızlıklarımız oldu. Tüm bu başarılar birlikte hareket ettiğim, dava arkadaşı olarak gördüğüm, ilçe başkanlarıma, ilçe örgütlerime, orada görev yapan bütün arkadaşlarıma, il yönetimime aittir. Bir başarısızlık varsa ki oldu da; zaman zaman kamuoyunda yer almasını istemediğimiz, hiç o konularla gündeme gelmek istemediğimiz durumlarla karşılaştık. Bazı ilçelerimizle ilgili davaların sürdüğü, halen tartışmaların sürdüğü birkaç ilçemizde var. Bunlarla ilgili biraz evvel söylediğim gibi, o devrimci ruhumuzla, almamız gereken kararlarları, eğer gereken kararlar bizim canımızı acıtsa da almak durumunda olduğumuzu hissettik aldık. İl örgütümüz bütünüyle ifade ediyorum ki, bu kararlarda hep arkamda durdukları için, o başarısızlıklarla ilgili bütün sorumluluk benim üzerimdedir. Hiçbir arkadaşımda değildir. Ne gençlik kollarımda, ne kadın kollarımda ne ilçe başkanlarımda ne il örgütümüm dedir. Çünkü onlar bana bir yetki verdiler ve kararlarımı desteklediler.
Ülke ve dünya siyasetinin farkında olan, kültürlü, çalışkan, tutarlı, mücadeleci ruhumuzla siyaset yolunda azimli ve kararlı yürüyeceğiz…
O nedenle aydınlanma yolundaki demokratik mücadelemiz bitmedi, bitmeyecek…
“MİLLETLERİN , YURTSEVERLİKTEN BAŞKA SURLARI YOKTUR”.
Saygılarımla…
Gürhan AKDOĞAN