BİLDİRİLER
Adaylık Açıklaması

CHP Bursa İl Başkanlığı

 

Adaylık Açıklama Metni

 

4 Ağustos 2011

 

 

 

Değerli Basın Mensubu dostlarım

Partimin kıymetli delegeleri, üyeleri,parti çalışanları

Sevgili yol arkadaşlarım…

 

 

 

 

 

Üç buçuk aylık bir aradan sonra, bugün burada yeniden sizlerle birlikte olmanın mutluluğu ile hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

 

Bildiğiniz gibi;

 

28 Mart 2010 günü yapılan İl Olağan Kongresi’nde seçilerek 2. kez İl Başkanlığı görevime başlamıştım. Genel seçimlere sayılı günler kala, görevden alındık Oysa biz, kendimizin aynasıydık. Çalışmalarımız çelişmezlik örneğidir.

 

Siyasette, her geçen gün geliştik ama değişmedik. Hümanist ve barış gönüllüsüyüz. Yaptıklarımız Parti programımız, tüzük ve yönetmeliklerimiz doğrultusunda ve koruması altındadır.

 

Emperyalizme karşı başkaldıran, ulusal direnişi yöneten, stratejik bir devrimi gerçekleştiren, sonrasında çağdaş bir model oluşturan M Kemal Atatürk’ün kurduğu şanlı Cumhuriyet Halk Partisi; her zaman olduğu gibi bugün de Türkiye’yi yönetmeye talip olmuş kararlı, azimli ve iktidar yolunda yürüyen en büyük örgütlerden birisidir…

 

Ülkemizin dört bir yandan kuşatılmaya çalışıldığı, Cumhuriyetimizin ilkelerine ve temel değerlerine büyük saldırıların olduğu günümüz Türkiyesi’nde, önemli bir tarihsel süreçten geçtiğimizin farkındayız… biraz sonra açıklayacağım kararın altında bu farkındalık yatmaktadır. Çok önemli bir süreçten geçiyoruz.

 

Bursa İl Örgütü’nü, yaptıklarımızla, yarattıklarımızla, ilke ve değerlerimizle, siyasette yer alış biçimlerimizle ,yaptığımız muhalefetle ve Cumhuriyet Halk Partisi örgütlülüğü içinde, üst örgütlenme noktasında yarattığımız değerler ve aldığımız risklerle, ettiğimiz önderliklerle de önemli bir örgüt konumuna getirmiştik…

 

CHP Bursa İl Başkanlığı olarak geçmiş dönemde yaptığımız çalışmalarda, aydınlığa çıkış için gerekli ve önemli bir erdem olan görev bilinciyle hareket ettik her zaman. Parti politikalarımızın amacı doğrultusunda toplum içindeki yerimizin ve yükümlülüğümüzün farkında olarak yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalıştık. Bunu tek başımıza yapmadık. İlçe başkanlarımızla yaptık. Gençlik kollarımızla yaptık. Kadın kollarımızla yaptık. Her üyemiz ve hiçbir beklentisi olmayan bütün üyelerimiz yaptı. Hatta ve hatta üye olmayıp Cumhuriyet Halk Partisi’ne sempati duyan herkes yaptı bunu.

 

Bundan sonra da siyasi yaşamıma kaldığım yerden devam ederek; bir yandan ülke gündemini sarsan konularda tepkilerimizi dile getirmeyi, diğer yandan da Bursa yereline ilişkin yaşanan sorunları kamuoyu ile paylaşmayı ve çözüm noktasında örgüt olarak etkin rol almayı bir görev olarak görüyorum .

 

Anlar vardır…hiç bitmeyecek sonu gelmeyecek sandığımız...ama bir de bakarız ki, sonuna gelivermişiz…Yaşadığımız acı-tatlı günler film şeridi gibi bir bir gözümüzün önünden gelir geçer. Geriye sadece edindiğimiz tecrübelerin, bir de dostlukların kaldığını görürüz…Sonra…yeniden başlamak ister,yeniden heyecan duyarız… Siyaset de böyle bir duygudemiştim 2010 yılı kongresi öncesi

 

Ne kadar yorulsanız da yarım kalanları tamamlamak, topluma hizmet etmek amacıyla yeni hedefler koyar, yine yeniden başlama arzusunu yüreğinizin derinliklerinde hissedersiniz…

 

İşte bugün ,bu duygularla , 2007 yılında görevi devraldığım Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanlığı görevimi ,2010 yılında kongre ile devam ettirmiş ancak kısa süreli bir kesintiden sonra görevi normal süreci içinde tamamlamak için 07 Ağustos 2011 günü gerçekleştireceğimiz İl Kongremizde İl Başkanlığı’na aday olduğumu sizlerle paylaşmak istedim…

 

Cumhuriyet Halk Partisi‟nin ilkelerini ve evrensel değerlerini özümsemiş benimsemiş bir partili olarak, Musatafa Kemal ATATÜRK’ün izinde,ALTIOK felsefesi doğrultusunda,PARTİ POLİTİKALARIMIZIN belirlediği hedefler doğrultusunda verimli çalışmalar yaparak güzel BURSA’mızın çağdaş İNSANLARI’na hizmet etmek en büyük görevimizdir.

 

Sosyal sorunların, iç barışımızı ve huzurumuzu tehdit ettiği günümüzde;

 

  • Milyonlarca insanımız açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamakta…
  • Kızlarımız oğullarımız eğitimsiz ,sağlıksız ,işsiz ve geleceksiz…

 

  • Yoksulluk ve adaletsizlik diz boyu…

 

  • Hayat pahalılığı,geçim sıkıntısı,şiddet,ölüm ,kavga almış başını gitmekte …

 

  • Halkımızın eğitim,sağlık ve sosyal güvenlik hakları tırpanlanmakta…

 

·     Hem adalet hemde demokrasi ve basın özgürlüğü de dahil özgürlüklerin tahrip edildiği telekulak rezaletlerinin yaşandığı günleri hep beraber yaşamakta .

 

  • Hak ve özgürlükler kuşatılmakta ve kısıtlanmakta …

 

  • Emek,barış ve demokrasi güçleri susturulmak istenmekte …

 

  • Değerlerimiz yok edilmekte …

 

  • Ve…daha birçok konuda geleceğimiz karartılmaktadır ….

 

Bu ülkede ;

 

  • Sermaye piyasasının %72’si yabancıların elindeyse…

 

  • Bankacılık sektörünün % 51’i yabancı kontrolündeyse…

 

  • İç borç stokumuz 352 milyar TL, dış ticaret açığımız 400 milyar dolar, Karşılıksız çek sayısı 2 milyon adet .Tüketicilerin bankalara borcu 180 milyar TL ve gelişmekte olan 150 ülke arasında ülkemiz 88. sıradaysa

 

  • Siyasetçi, sıcak paranın yarattığı kısa süreli cenneti , siyasi rantını maksimize etmek için kullanıyorsa…

 

  • Sıcak para ülkenin ekonomik reflekslerini çürütürken “kısa ve vadeli sonuç ortaya çıkmıyor” diye ana dinamikler analiz edilmiyorsa

 

  • REFORM görünümlü DEFORM sürecine girilmişse

 

  • Sosyal ve Laik Devlet yerine basit çizgileriyle bir polis devleti inşa ediliyorsa

 

Bu tablo ;

 

AKP’nin , neo-liberal politikalarla ve küreselleşme karşısında takındığı “teslimiyetçi” tutumla halkımıza zarar verdiğinin göstergesidir

 

 

Bugünkü Türkiye tablosuna baktığımızda, Büyük Ortadoğu Projesi’nin önündeki tüm engellerin bir bir kaldırılmaya çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz…

 

Ergenekon adı altında önce BOP’un önünde engel oluşturan gazeteciler, yazarlar, liderlik vasfı olan aydınlar, parti liderleri, rektörler bir bir toplanarak zulümhanelere dolduruldu…

 

Sahte CD’ler, gizli tanıklar,sehven yapılan teknolojik yüklemelerle, ülkenin en kozmik bilgileri ortalara saçılarak, muhbir meçhul subay ihbarlarıyla tüm TSK’nın ailelerine özel hayatlarına varıncaya değin izlenerek,dinlenerek, general düzeyindeki üst düzey komutanların istifa etmesi sonucu ve sayısız yöntemle TSK etkisizleştirildi…

 

Türk Ordusunun önce Deniz Kuvvetleri sonra Hava Kuvvetleri büyük bir zaafa düşürüldü…

 

Ülkenin tüm kurumları bir bir dönüştürülür, Cumhuriyetin tüm değerleri bir bir yıkılır, İstinaf mahkemesi, bölge kalkınma ajansları, kamu yönetimi reformlarıyla eyalet sisteminin taşları bir bir örülürken, şimdi iş geldi çattı eyalet sistemini resmileştirecek anayasal altyapıya…

 

2011‟de dış güçlerin Türkiye planı: Türkiye‟nin bölünebilir olmasını sağlayacak bir Anayasa‟yı hazırlatmak, federasyonu dayatmaktır…

 

  • Yeni’ bir „federasyon‟ Anayasası.

 

  • Suriye’den patlayacak kaosun İran ve Türkiye’ye sıçratılması…

 

  • Demokratik özerklik talepleri ekseninde terör

 

stratejileri önümüzdeki günlerde siyaset alanının ve siyasetçilerimizin gündemini oluşturacaktır

 

Bugün ülkemizin „ufkun ötesini gören siyasetçilere‟ ihtiyacı vardır… Ufkun ötesine bakmak zorundayız…Emperyalizmin ülkemiz üzerindeki egemenlik kurma ve sömürü düzenini yerleştirme arzusunun farkında olmalıyız

 

Örgütsel bir „güçbirliği‟ ile emperyal oyunların karşısında tüm partililerimizin birleşmesi, Ulusal bağımsızlık şiarımız ile truva atlarına dur demesi gerektiği inancındayım.

 

Bugün her bir üyemizle BİR ARAYA gelerek;yüzümüze gülerek ekmeğimizi çalanlara ve gözümüzün içine bakarak, „yalanlardan yalan beğen!‟ diyenlere karşı, ne Cumhuriyetten, ne demokrasiden ,ne özgürlükten, ne laik-sosyal hukuk devleti olan ülkemizi savunmaktan ne de Anayasal rejime bağlılık ve sadakatten vazgeçmeyeceğimizi göstermek durumundayız…

 

Bursa yerelinde de;çalışanların, emekçi geniş halk kesimlerinin, kapatılan fabrika işçilerinin, yok olan tarım alanı köylülerinin, dükkansız kalan esnafın, tüm hakları gaspedilen ve acı hayatı tüm ağırlığıyla göğüsleyen çalışan ya da işsiz kadınların sesi olmak durumundayız…

 

Güzel Bursa’mızın sorunlarına eğilerek;ulaşım,çarpık yapılaşma,rant kavgaları,yerel yönetimlerin yanlış uygulamalarına geçmişte nasıl tepki vererek yanlışları düzeltmeye çalıştıysak bundan sonraki dönemde de yapıcı muhalefet tavrımızı korumak durumundayız…Çünkü Bursa Türkiye’nin 4. büyük kenti olmanın yanı sıra üzerinde yaşadığımız ve doyduğumuz bir kent…ona sahip çıkmak,onu korumak boynumuzun borcudur.

 

O nedenle;önümüzdeki yerel seçimlere çok iyi hazırlanarak,önemli projelerle kentimizi geliştirmek ana hedefimiz olacaktır…

 

Ülkemizin karşı karşıya olduğu tüm yukarıda sıraladığımız bu büyük sorunlar karşımızda dururken ve önemli bir mücadele birikimi ile mücadele azmine ihtiyaç varken kimse bizim partimizin değerlerini, tüzüğünü, programını, savunma dışında kaldı ki bu bir partililik görevi olup parti içi bir mücadele içinde olacağımızı enerjimizi buna yönelteceğimizi beklemesin ve geçmişte yaşananları kaşıyıp genel merkezimizin de bu yönde düşüncesi varmış gibi niyet okuyup dezenformasyon sürecini yönetmesin. Bunun başta kimseye yararı olmadığı gibi partimize zararını düşünüp herkesin sorumluluk duygusu içinde olması gereklidir. Zira gelişimimizdeki en büyük etmen ve gelecekteki başarımızı sağlayan en önemli kriter hatalarımızı

 

başkalarına yüklemek yerine hatalarımızdan ders çıkarmaktır.Bizler bunu başaracağız

 

Değerli Kardeşlerim;

 

Cumhuriyet Halk Partisi , demokratik sol bir partidir.

 

 

Sol demek;

 

  • Her yaptığın işin neye yarayacağını bilmek demektir.

 

  • Okuduğun her kitabı, denizlerin tuzunu, göklerin mavisini iyi bilmek demek,

 

  • Bir ormanda pusula olmadan Kuzey Yıldızı'na bakıp yolunu bulmak demek..

 

  • Herkes birinin karşısında mum gibi dururken kendin gibi durmak demek,
  • Geceden ölesiye korkmak ama geceyi sevmek demek,

 

  • Her yenilgiden sonra şöyle bir silkinip kendi küllerinden yeniden doğmak demektir…

 

Örgütsel dayanışmamızla,sol kültürümüzün gereği olan demokratik haklarımıza sahip çıkmak, en başta parti içi demokrasiyi yaşama geçirmek, parti içi anlamsız muhalefete bir son vermek ve birlik - beraberlik içerisinde Cumhuriyet Halk Partili olmanın gururunu hep beraber yaşamak hepimizin en büyük arzusudur.

 

İşte bu duygu ve düşüncelerimle;

 

Önümüzdeki süreçte de,iktidarın yanlışlarına, tehditlerine,kuşatmalarına karşı durarak;partime, dolayısıyle ülkeme ve insanlığa hizmet etmek için

 

Bursa İl Başkan Adayı olduğumu belirtiyor hepinizi saygıyla selamlıyorum…

 

 

 

Gürhan AKDOĞAN

CHP Bursa İl Başkan Adayı