ABD DEN TÜRKİYE’YE DÜŞMANCA BİR TAVIR

ABD Başkanı Biden’in sözde ‘’Ermeni soykırımı’’  ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Ermeni tehciri için ‘’soykırım’’, İstanbul için de Constantinapol ifadesini kullanmasını kabul etmiyoruz ve şiddetle kınıyoruz.   

Hiçbir meşruiyeti bulunmayan ve Türk Milletine haksızca yakıştırılan bu ifade uluslararası hukuk açısından da hükümsüzdür.

Başta birçok ülkenin taraf olduğu 1948 tarihli BM Soykırımla Mücadele Sözleşmesi’ne göre bir olayı ancak o ülkenin geçtiği mahkemeler ya da yetkili kılınmış bir uluslararası mahkeme ‘soykırım’ olarak nitelendirebilir. 1916 yılından bu yana böyle bir karar alınmamıştır. Diğer taraftan 15 Ekim 2015 tarihli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi büyük dairesinin kararlarına göre de ABD Başkanı’nın bu konuyu ‘soykırım’ olarak tanımlama hakkı yoktur. Ayrıca soykırım ancak yetkili bir mahkeme tarafından gerçek kişilere yöneltilebilecek uluslararası bir suç olması haliyle Türk ulusuna yöneltilmesi söz konusu bile olamaz. Kendisini mahkeme yerine koyan Biden hadsizce Türkiye’ye düşmanlık yapmaktadır.

Bu nedenle ABD Başkanı’nın söylemi hukuki değil, tamamen Türkiye’yi tutsak etmek üzere alınan ve ülkemize karşı şantaj olarak kullanmayı düşündükleri siyasi ve düşmanca bir söylemdir.

Sözde dost ve müttefik ABD’den ülkemize karşı emperyalist çıkarları doğrultusunda düşmanca tavırlar alması beklenir. Peki, Türkiye’de iktidar ne yapmaktadır?

Üzerinden saatler geçmesine rağmen somut bir tepki gösterilmemesi düşündürücüdür. Bu konular sadece Büyükelçileri çağırarak ‘’kararınıza en sert tepkiyi gösteriyoruz’’ ‘’bunu kabul etmiyoruz’’ sözleri ile geçiştirilemez. Türkiye’nin vereceği karşılık, gelecekte bu tür söylem ve eylemlerde de bulunanlara ve bulunacaklara karşı da ciddi bir caydırıcı bir etkisi olmalıdır.

Biden, seçilmesinin üzerinden 4 ay geçtikten sonra 23 Nisan akşamı Cumhurbaşkanı ile ilk görüşmesini yapmış, bir gün sonra da Ermeni Soykırımı açıklamasını yapmıştır. O görüşme de neler konuşulmuştur? Türkiye’nin elini kolunu bağlayan nedir? Görüşmenin içeriği kamuoyuna açıklanmalıdır. Biden, ne olmuştur da, Türkiye’ye 100 yıldır kimsenin cesaret edemediği bir tavrı alabilmiştir?

İktidar yakın tarihimizde onlarca örnekte olduğu gibi başta Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan giderek İnönü’ye ve Ecevit’e bakarak en sert tepkiyi göstermelidir. Ancak mevcut iktidar maalesef uzun yıllardır uluslararası politikalarda ki uygulamaları, yanlış yöntem ve yönetim tarzı ile bu günleri getirmiş karşımızda bulunanları ise cesaretlendirmiştir. Yüzyıl önce yaşanmış olayların tanıkları sağ iken güçlü Kemalist iktidarlar döneminde bu iddiaları gündeme getiremeyenlerin şimdi  şantaja açık iktidarları rehin almak üzere bu sözleri cesaretle dile getirmeleri düşündürücüdür.  Dahası  maalesef günümüzde Mustafa Kemal Atatürk’ün “antiemperyalist, tam bağımsız Türkiye” anlayışını yitirmenin, Ulus Devlet olma modelinden uzaklaşmanın, eski Türkiye diyerek kuruluş ve kurtuluş değerlerinin unutturulmasının sorunlarını yaşıyoruz.  Biliniz ki 100 yıl önce emperyalizme karşı Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir milli mücadele ile ruhu ile kurduğumuz bu Cumhuriyet emperyalizme ve onun işbirlikçilerine geçit vermeyecek, tutsak olmayacaktır.25.04.2021

‘’Yol göstericimiz KEMALİZM’dir’’

Gürhan AKDOĞAN