BİLDİRİLER
19 MAYIS KURTULUŞTAN KURULUŞA YAZILAN MUHTEŞEM BİR DESTANIN ADIDIR
19 MAYIS KURTULUŞTAN KURULUŞA YAZILAN MUHTEŞEM BİR DESTANIN İLK ADIMIDIR
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı candan kutlarken, bugün bize Cumhuriyeti ve bu güzel vatanımızı emanet eden Başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını saygı, minnet ve şükranla anıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı altında toplanmış, yüreği bu ülke için çarpan değerli dostlar;
19 Mayıs en köklü ulusal bayramlarımızdan biri… ortak geçmişimizin ve ideallerimizin simgesi…ulusal bütünleşmeyi, ortak inanç ve değerlerimizle birleştirdiğimiz büyük yürüyüşün başladığı gün bugün.
19 Mayıs 1919, Ulusal bağımsızlık ruhunu taşıyan yurtseverlerin emperyalizme karşı verdikleri mücadelenin milat tarihidir. 19 Mayıs Uyanıştır, Diriliştir, Kurtuluştur, Kuruluştur. Emperyalizm ve onların taşeronları bu yüzden 19 Mayıs'ı unutturup, beyinlerimizden Mustafa Kemal Atatürk’ü, antiemperyalist mücadeleyi ve yurtseverlik kavramlarını silmek istemektedirler. “Ulus Devlet - Üniter Devlet - Laik Cumhuriyet” Atatürk Türkiye’sinin kuruluşunun temel yapı taşlarıdır…
Demokrasimiz, bu üçlü temelden aldığı güçle beslenmekte ve gelişmektedir…
Toplumsal barışımız, bu üçlü temel dokunun sağladığı güven, huzur ve dayanışma ortamında yeşermekte ve derinleşmektedir. Dünyada eşi ve benzeri olmayan, insana, onun kültürüne, kimliğine, kökenine ve dini inancına koşulsuz saygıyı esas alan çağdaş Türkiye Modeli, bu çok özgün dengeden güç alarak egemenliğini sürdürmektedir
19 MAYIS TAM BAĞIMSIZLIK TEMELİNDE ULUSAL ONURUMUZDUR
19 Mayıs kısaca ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. Atatürkçülük, özetle antiemperyalizme karşı kurtuluş savaşımızı başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir. Atatürkçülük; aklın ve bilimin öncülüğünü, Demokratik, laik sosyal hukuk devletini, Gerçek demokrasiyi, Çağdaş uygarlığı, Halkın tüm tutsaklıklarından kurtularak, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, bireyler haline gelmesini ve çağcıl bir yaklaşımla ulusçuluğu savunmaktır.
Kurtuluş Savaşı, kökeninde "antiemperyalist" ve "antikapitalist" düşüncelerin harcını taşır:
Emperyalizme karşı başkaldıran, ulusal direnişi yöneten, stratejik bir devrimi gerçekleştiren, sonrasında çağdaş bir model oluşturan Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu şanlı Cumhuriyetimizin ve ülkemizin dört bir yandan kuşatılmaya çalışıldığı ve ilkelerine, devrimlerine ve temel değerlerine saldırıların olduğu günümüz Türkiye sinde, önemli bir tarihsel süreçten geçtiğimizin farkındayız.19 Mayıs Milli uyanışın ve direnişin en önemli simgesidir. Türk milletinin bağımsızlığını ve hürriyetini hangi şartlarda ve neler pahasına sonsuza dek nasıl elde ettiğinin farkındayız asla unutmayız ve unutturmayız..
19 Mayıs ışığı asla yok edilemez. Hangi karanlığı isterlerse istesinler, umudun ışığı asla sönmez…
Ünlü şair Nazım Hikmet’in dediği gibi :
Umuda bin kurşun sıksa da ölüm
Unutma, umuda kurşun işlemez gülüm…
ATATÜRK NUTUKTA ‘’BU SONUCU TÜRK GENÇLİĞİNE EMENET EDİYORUM DİYOR’’
Onun yetiştirdiği insanlar olarak, Cumhuriyet kuşakları olarak , Onun eserini yaşatmak boynumuzun borcudur. Hepimizin görevi Türkiye’ye sahip çıkmaktır. Çağdaş Türkiye’ye, modern Türkiye’ye, geleceğin Türkiye’sine, Ortaçağın karanlığını yırtıp aşan, çağa yönelen Türkiye’ye sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur
"Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." diyerek Samsun’da istiklal ateşini yakan o büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırmasının ardından koruyuculuk görevi başlamıştır… ve bu görev, sonsuza dek Türk gençliğince yılmadan sürdürülecektir.
Ulu Önder ATATÜRK, gençliği gelecek anlamında ele almış, rejimin sahibi ve bekçisi olması gerektiğini bir çok konuşmasında ısrarla dile getirmiştir. Gençlik, Büyük Önder’in kendilerine verdiği önemi iyi değerlendirerek hem Atasını iyi anlayan, hem de Atatürk’ün gösterdiği hedeflere doğru durmadan, yorulmadan ve yılmadan yürüyen dinamik bir güçtür.
Türk gençliğinin burada ortaya çıkan asıl görevi Atatürk’ün eserlerinin yarınlara ve geleceğe doğru devamlılığını sağlamaktır. Bu gücü, hiçbir baskı odağı yenemeyecek, hiçbir engel yolundan döndüremeyecektir…Çünkü mücadelemiz bitmedi, bitmeyecek sevgili gençler…!! Yolumuz açık olsun…
İşte bu duygu ve düşüncelerle; Büyük Önder’imizi saygı ve minnet duygularımızla bir kez daha anarken, günümüz Türkiye’sinin zor şartlarında ;
Değerli Uğur Mumcu’nun söylediği gibi,
Unutmayalım ki Cesur bir kez… korkak bin kez ölür. Önemli olan insanın böyle bir Toplumda mezar taşı gibi olmamasıdır
Bizim sözümüz ise;
Sevgili Atam Cumhuriyetin temel değerlerinin senin İlke ve Devrimlerinin bekçisiyiz. Siz kurdunuz biz yaşatacağız
GÜRHAN AKDOĞAN