“AKILLI HASTANE’ DE” TRAJİK YANGIN


“Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinde” 26.Mayıs.2009 Salı günü sabaha karşı elektrik kontağından çıktığı belirtilen yangında vefat eden Vatandaşlarımızın yakınlarına Baş Sağlığı diliyoruz.



2002 yılında hizmete giren ve TSE’den ISO 9001-2000 Kalite Belgesi alan Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi, ‘akıllı hastane’ olarak adlandırılmaktadır.



Bursa Şevket Yılmaz Hastanesi’nin A-2 Zemin katında, Radyoloji Servisi’nde bilgisayar kablolarından çıkan yangının dumanı bütün hastaneyi hızla ilerlemesi ile dört kat üstte bulunan Yoğun Bakın Servisi’nde panik yaşanmasına sebep oldu. Elektrikler kesildiği, sonra yaşam destek ünitesine bağlı hastaların cihazları bir anda enerjisiz kaldığı belirtildi.



Servislerdeki hastaların ve yakınlarının hastaneden kendi imkânları ile çıkması sağlanırken, Kendi imkânları ile hareket edemeyen hastalar, görevli personeller ve olaya hemen müdahale eden itfaiye ekiplerinin yardımıyla dışarı çıkartıldığı belirtildi.



Yoğun Bakım Servisi'nde yatan 16 hastadan 8'i elektrik kesilmesi ve dumandan zehirlenerek yaşamını yitirmesi konusunda:

Bursa Tabipler Odası Başkanı Dr. Bülent Aslanhan: ölümlerde hastanede bir tahliye planının olmaması belirtmesi; Yoğun bakım desteğinden herhangi bir plan program olmadan çıkarılmış, organize olmayan bir kurtarma faaliyeti vardı. Yıllardır, Türk Tabipler Birliği ve Tabipler Odası olarak iş sağlığı kurullarının kurulması ve risk değerlendirmesi yapılması gerektiğini söyledik. Ama bu yapılmadı. Nisan ayında yapılan bir tatbikat var, “başarılı” dediler ama sonuçlarını gördük. Hastane kalite belgeleri alınıyor ama göstermelik. Yoğun bakımda solunum desteğinde aksamalar olmuş, bunlar ileri yaşta hastalar.

Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Erdal Aktuğ, Yaptıkları incelemelerde, yangının çıktığı bölümde kullanılan kabloların yanmayan, duman çıkartmayan ve zehirlenme yapmayan (Halojen Free) kablo olmadığını tespit etmelerini belirtmesi düşündürücü acı gerçeklerdir.



Sağlık ve İnşaat Yapımı ile İlgili Uzmanların , “ Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinde ölümlere üç ihmalin yol açtığı konusunda görüşlerini belirttiler:



1. Kullanılan kabloların yangını ve dumanı üst katlara taşıması,

2. Yoğun Bakım ve Ameliyathane havalandırmasının genel havalandırmadan ayrı olmaması,

3. Yoğun bakım hastaları kurtarılırken yaşam destek hizmetinin aksaması...



Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın yayınladığı Elektrik Tesisatı Genel Şartnamesi, “Yüksek katlı binalar, hastaneler, tiyatrolar, okullar, sinemalar, alışveriş merkezleri, bilgi işlem merkezleri, tüneller, maden ocakları, fabrikalar gibi yapı ve yerlerde, alev almaz, yangına dayanıklı ve gerekli dielektrik özelliğini sağlayan halojensiz kablo kanalları, boruları ve bağlantı elemanları kullanılacaktır” diyor.



Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik ise “Yangına karşı dayanıklı olması gereken kabloların, ilgili standartlara uygun olarak deneye tabi tutulmuş ve sertifikalı olması gerekir” diyor. Yönetmelikte, binalarda duman kontrol sistemi olarak yapılan basınçlandırma, havalandırma ve duman tahliye tesisatının; binada bulunanlara zarar vermeyecek, panik çıkmasını önleyecek ve binanın emniyetli bir şekilde boşaltılmasını sağlayacak güvenli bir ortamı oluşturacak şekilde tasarlanması zorunlu tutuluyor.



Kabloların bir yangında 60 dakika yanmadan dayanması da şart. Fakat yazılı ve görsel Basında; yangın sonrası hastanede yanıp dumanı üst katları sarmış kablo görüntüleri mevcuttur.



Yangın tomografi cihazlarının kablolarının yanmasıyla başlaması ve dumanının yoğun bakım ünitelerine ulaştı tespit edildiği görüldüğünden:



Hastane yönetmeliklerine göre bu kabloların özel alaşımlı olması ve bu dumanı çıkarmaması gerektiğinin bir kez daha altını çizmek istiyoruz.



Bursa Tabip Odası Başkanı Bülent Aslanhan ‘ın açıklamalarında da :



“Taşeron hizmet veren firmanın tomografi merkezinde uygun kablolar kullanmadığını düşünüyoruz. Yangın çıktığında duman çıkmaması gerekiyordu. Akıllı hastane deniyor ama havalandırma sisteminin hastanelerde böyle olmaması gerekir. Bağımsız havalandırma sistemi olmalı. Bu bina akıllı değil, akılsız. ‘Yüksek teknolojili’ deniyor ama yoğun bakımdan ambulansla götürene kadarki süreçte hastalar solunum fonksiyon cihazlarından ayrıldığında gereken desteğin sunulmadığını gördük.”



Öte yandan hastaların bir tahliye planı yoktu, hasta yoğunluğu vardı. Gördük ki Bursa’da nüfusa yetecek kadar yoğun bakım yatağı yok. Daha eski olan hastanelerde bundan daha kötü tablolar çıkabiliyor.



Hastane inşası ve kullanımını konusunda , ayrı havalandırma ve yangına dayanıklı elektrik sistemi, olmazsa olmaz önemli koşuldur.. Hastanede özellikle de yüksek voltajda elektrik kullanan cihazların bağlı olduğu bölümlerde ‘Halojen free, yani halojenden arınmış’ kablolar kullanmak kaçınılmaz.

Bilindiği kadarıyla ilk aşamada bu hastane için Tomografi bölümü olmadığı sonradan eklendiği belirtilmektedir.

Tomografi bölümünün Yüksek enerji ihtiyacı ve özel havalandırma ihtiyacı olduğu kaçınılmazdır. Ayrıca sistemin bu tür kablo sistemlerinin çelik borulardan geçirilmesi gerekmekte olduğu ilgili Meslek disiplinlerince de belirtilmektedir.

2006 tarihli bir hastane yönetmeliği de, yoğun bakım ünitesi için ayrı havalandırma şartı getiriyor.



Yapılan İlk incelemelere göre :



Hastanedeki yangını araştırma konusunda;

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu; Elektrik, İnşaat, Kimya, Mimar, Makine Mühendisleri Odaları temsilcilerinden oluşan grup, ilk incelemelerine göre:

• Yangın algılama sistemi olduğunu fakat çalışmadığını,

• İhale şartnamelerinde yer alan, ihaleye çıkıldığı zamanki projelerin incelenmesi ile Projeye uygun yapılıp yapılmadığını tespit edilmesi gerekliliği,

• Şaft (kablo bacası) durumunu değerlendirilmesi ile Bu şaftta Mühendislere göre, şaftlar arasında ve binalar arasında hem duman hem de yangın geçirmeyecek olan şiltelerin bulunması gerektiği, bunların kullanılmadığı,

• Kat geçişlerinde duman kesici teçhizatın, Mühendislerce bunun yapılmadığı,

• Duman tahliye ve havalandırma sistemlerinin enerji kesildiği için çalışmadığı,

• Jeneratör ve UPS (kesintisiz güç kaynağı) olmasına rağmen, bunlar yangın katında olduğu için, kablolar yanınca yukarıya enerji iletmek için irtibatın kalmadığı,

• Ayrıca Hastanede teknik kişilerin yangının daha da büyümemesi için ana şalterleri kapattıklarını belirtmekte.





Sn. Basın Mensupları



26.05.2009 günü meydana gelen, yerel ve genel basında yangın faciası diye adlandırılan 8 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bu elim olay hepimizi derinden üzmüştür. Öncelikle hayatını kaybedenler Allahtan rahmet, yakınlarına da sabırlar diliyoruz.



Dün yaşadığımız bu vahim olay bir kez daha gösterdi ki Bursa’da siyaset erkini elinde bulunduranların yönetici kadrolarını belirlerken eş, dost, akraba, yandaş tercihleri birçok kurumda olduğu gibi Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinin yönetiminde de görülmektedir. Meslek odalarının yaptıkları ilk inceleme ve gözlemler de ihmal, kusur, aşırı tedbirsizlik ve önleyici faaliyetlerin olmaması yönetim zafiyetini açıkça ortaya koymaktadır.



Daha da üzücü olanı, sorumluların yangın sonrası verdiği akıl almaz beyanatlardır. Henüz birçok teknik inceleme ve araştırma sonucu ortaya çıkmadan Hastane Baş Hekimi ve Bursa Valisi olayı basite indirgeyen “zaten yaşama ümidi az olan hastalar hayatını kaybetmiştir” diyerek insan hayatını hiçe sayan, talihsiz açıklamalar yapmışlardır.



Değerli Basın Mensupları,

Bursa kamuoyu şunu çok iyi bilmelidir ki; bu olayda kusuru, ihmali olanların ve sorumluların ortaya çıkarılması ve gereği yapılması hususunda CHP Bursa İl Örgütü olarak takipçisi olacağız.