1 Yıl Sonra 12 Eylül Referandum Seçimleri Değerlendirmesi

Değerli Basın mensupları,
PM üyelerimiz,
Milletvekillerimiz,
Partili dostlarım,

Sizleri tekrar tekrar buraya kadar yormamak için, bugün birkaç konuyu,12 Eylül darbesinden, 12 Eylül Referandumu’na, Kestel’deki BESOB Sanayi Sitesi’nden GDO’lu ürünlere kadar birkaç konuya ilişkin önemli açıklamaları bilgilerinize sunmak istiyorum.Biraz uzun olan konuları anlayışınıza sığınarak dile getireceğim.
GDO’lu Ürünler :
Yarın 14 Eylül…Bir an hiçbirşey çağrıştırmıyor gibi gelebilir bizlere ama önemli bir karar yarın yürürlüğe giriyor.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından Biyogüvenlik Kanunu’na dayanılarak 13 Ağustos’ta çıkartılan yönetmelikle GDO’lu ürünlerin ülkemize giriş izni yarın  başlıyor.Bundan böyle;Türkiye GDO’lu ürün ithalat merkezi’ne dönüşecek ve aynı ürünleri üretecek olan yerli üreticilerimiz ve sanayicilerimiz cezalandırılmış olacak.Bu noktada hemen şu sorular akıllara geliyor:
1-Yerli üreticilerimiz neden böyle bir cezaya maruz kalıyor..?
2-Bu karar hangi küresel eşkiyalara yarayacak…?
3-AKP hükümeti,halkımızın genleriyle oynanmasını içine nasıl sindirebiliyor…?
Uluslararası hiçbir ülkede olmayan bir konu ile karşı karşıyayız. Maalesef 14 Eylül itibariyle GDO’lu ürünlerle yaşadığımız bu ülkede kota anlayışı yarından itibaren kalkıyor. Yani artık GDO’lu ürünlerle besleneceğimiz bir döneme giriyoruz. Bundan kurtulmanın tek yolu AKP iktidarından kurtulmaktır…
Cumhuriyet Halk Partisi olarak;EK-1’de bilgilerinize sunulan GDO`ya Hayır Platformu’nun görüşlerine  aynen katılıyor ve bu uygulamayı,genleriyle oynanmak istenen gelecek nesillerimiz adına protesto ediyoruz…

Bir tarım ülkesi olan ve 70 milyonu aşkın dinamik bir nüfusa sahip olan ülkemizin, üretimdeki yapısal sorunlar nedeniyle ürün ithal eder hale gelmesi trajik bir senaryonun hayata geçirilmesi demektir. GDO’lu ürünlerin ithalatına karşıyız…
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi :
12 Eylül askeri darbesi ve geçen yıl 12 Eylüle denk gelen Anayasa Referandumu’nun yıldönümünde, dün Fevzi Çakmak Caddesi'nde 12 Eylül askeri darbesini protesto eden parti ve sivil toplum örgütü üyelerine yapılan saldırıyı kınıyor,bunun bir provokasyon olduğunu  düşünüyorum.
12 Eylül 1980 yılındaki askeri darbenin üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen, o döneme ilişkin acıları bulunan kesimlerin tepkilerini ve demokratik taleplerini dile getirmelerine destek verdiğimizi belirtmek isterim. Dün Bursa’da bu yöndeki etkinlik sonrasında yaşananları da kınıyoruz.Ama kınamanın da ötesinde bunun bir provokasyon olduğunu altını çizerek ifade ediyorum. Hiç kimse bunu bir başka yere havale etmeye kalkmasın. O dönem ılımlı İslam modelinin temelinin atıldığı bir dönemdir. O dönemin koşullarını bugün sonuç olarak yaşıyoruz…

12 Eylül, darbenin yanı sıra, referandum tarihi olarak da hatırlamak istemediğimiz bir tarihtir.
12 Eylül 2010 Referandumu:
12 Eylül 2010’da demokratik anayasa diye yola çıkanlar, toplum sözleşmesi olan toplumsal bir mutabakatla yapılması gereken bir anayasayı toplumun önüne koymak yerine kendi anayasalarını çıkartmışlardır. Söylediklerinin hiçbirinin yerine gelmediği, bir yıllık dönem içinde mevcuttur.

12 Eylül Referandumu’nda biz ne söylediysek hepsinin çıktığını, ama onlar ne söylediyse hepsinin tersinin olduğunu görüyoruz…

Ne sendikal haklarda gelişme olmuştur, ne memur haklarında bir gelişme olmuştur, ne kadın ve çocuk istismarı güvence altına alınmıştır, ne de kişi hakları ve özgürlükleri güvence altına alınmıştır.
12 Eylül referandumu öncesinde neye 'hayır' dedikse,haklılığımız bir bir ortaya çıkıyor. Gençlik Kollarımızın hazırladığı şu panoya bir bakın…Kadın cinayetleri,çocuk istismarları,birçok hukuk dışı yaşanan olaylar,yolsuzluklar gündemden eksik olmuyor. anayasa değişikliğine neden evet denmesi gerektiğini söyleyenlere ithaf olunur. Hükümet,12 Eylül Referandumu’nda darbecilerden hesap sorulacağını söylüyordu.Darbecilerden hesap soracakmış. Sen önce kendin hukuka uy…
Kestel BESOB Sanayi Sitesi :
BESOB Başkanı Hazreti Tak, referandum süresince, bir parti sözcüsü gibi ‘100 bini geçen esnafımız, Türkiye’yi daha demokratik hale getirecek olan bu değişiklik paketine evet diyecektir’ demişti…
BESOB'un yapılacağı yer konusunda, Toprak Koruma Kurulu'nun verdiği olumsuz rapora,Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da (TOKİ Başkanı olduğu dönemde) katıldığı halde şimdi tam tersi bir durum sözkonusu.Biliyorsunuz,bu konuda olumsuz rapor veren Toprak Koruma Kurulu Başkanı ve yönetim kurulu da görevden alınmıştı.
BESOB sanayi sitesi kent merkezine 22, Kestel'e de 6 kilometre uzaklıkta…Uludağ'ın İkinci gelişim Bölgesi olan Alaçam'ın dibinde böyle bir tesisin ne işi var? Yargı kararını vermiş esastan bozmuş… Birinci sınıf tarım arazisi ve su havzası üzerine yargının iptal kararlarına rağmen yapılan bu çalışmayla bazı çevrelere rant sağlandığı apaçık ortadadır. Esnafın karşısında değiliz, 4 bin esnafın hakkını elbette savunuruz.
Meslek odaları temsilcileri ile birlikte 2008 yılında bir toplantı düzenledik Bu görüşmede Arif Tak, 'Lütfen, sessiz kalın' diye yalvardı. Rant ilişkileri içerisinde olacaksınız diye mi sessiz kalacağız? Sessiz kalmayınca Tak bizi cehenneme gönderdi. Hazreti Tak böyle buyurmuş. Ancak beni bir yere göndermeye onun yüreği yetmez. 30 yıldır Arif Tak'ın esnafın sıkıntıları için Ankara'ya yürüdüğünü hiç görmedim. Tak, her zaman, 'İktidar bizim işimizi çözecektir…' diyerek iktidara yanaşmıştır.
Bu tavırlar içinde olan Tak'ın yüreği bizi tehdit etmeye yetmez. Ben neden sessiz kalacağım…?  Senin rant ilişkilerin için mi sessiz kalacağım…?
Sen beni cehenneme göndermek yerine sorduğumuz sorulara cevap ver.
Neden buradaki 7 bin olan üye esnaf sayısı bir gecede 4 bine indi..??
3 bin esnaftan alınan paralar iade edildi mi…??
Bu arazi değerlendi aracılar el değiştirdi. Gaziantep'ten bile üyelikler var. BESOB'un ne yaptığı açık değil. Toplanan paraların akıbeti nedir?"
Sen bizi bir yere gönderemezsin ama o esnaf 30 yılın ardından seni evine gönderir.
Arif Tak, bu iş bitince 12 tane deve keseceğini söylemiştir. Neden..? Çünkü, 12 meslek ve sivil toplum örgütü ile Bursa barosu haklı olarak buna karşı çıkıyor ve dava açıyor da ondan…!!!
Kestel'de orman ve tarım arazisine kurulan sanayi sitesi, hukukun üstünlüğünün değil, üstünlerin hukukunu hakim kılma anlayışının eseridir…
Şunu önemle vurgulamak isterim:Ne yazık ki;hükümetin çıkardığı bazı kararnameler ile; Meslek Odaları’nın birçok yetkisi elinden alınacak.iki ay sonra yürürlüğe girecek bu kararnamelerle kimse artık birşey yapamayacak hale gelecek ve herşey Ankara'dan iktidar tarafından yürütülecek…
2008 yılından bu yana bu konudaki tavrımız hiç değişmedi…
Biz CHP olarak bu kentte görevimizi yapacağız…
İşin içinde rantların döndüğünü hepimiz biliyoruz…AKP eski Milletvekili Mehmet Tunçak: "Ne kadar karşı çıkarlarsa çıksınlar, aksırsalarda tıksırsalar da bu iş olacak" diyor…
Mehmet Tunçak'ın BESOB'ta ne işi var, ne istiyor… ?
Bu arada ilk defa bir yerel yönetici TOKİ'nin yürüttüğü inşaatı durdurmuştur. Bu önemlidir.
CHP Bursa İl Başkanlığı olarak yaptığımız itirazlarla uzun süredir Bursa gündemini meşgul eden Kestel’deki BESOB Sanayi Sitesi’nin inşaat faaliyetlerinin durdurulduğunu öğrendik.
Buradaki hukuksuzluk tüm yönüyle ortadadır. Sayın Tak : “Biz gerekli girişimleri yaptık. Bakanımızla görüştük. Bakanımız önce şifahen onayladı. Ardından da gerekli belgeyi imzalayarak bize gönderdi…” diyor.

Bu mudur hukuk devleti…?

Biz kaçak bir yapıdır dedik. Ruhsatsız bir yapıdır dedik. İki gün sonra Kestel Belediye Başkanı Yener ACAR yasalara saygılı davranmıştır, kendisini kutluyoruz. Türkiye’de ilk defa TOKİ’nin yaptığı inşaat bir yerel yönetici tarafından bizim de bu işi ortaya koymamızın ardından mühürlendi ve faaliyeti durduruldu. O dönem TOKİ’nin başkanı olan kişi Şehircilik ve Çevre Bakanıdır. O ruhsatsız yapının temeli de şu anda Türkiye’nin ikinci ismi olan  Sayın Bakan tarafından atılmıştır. Bu durum herkese örnek olmalıdır.
Bu kentimizin hala sahipleri var, bu ülkenin Cumhuriyet'in savcıları hakimleri var. Bu ülkede hala halk için hak için mücadele edenler var. Biz bu kentte Arif Tak'a rağmen 100 bin esnafı savunuyoruz.
Beni sabırla dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederim.
Saygılarımla…
Gürhan AKDOĞAN
CHP Bursa İl Başkanı