İl Başkanımız Sayın Gürhan Akdoğan\´ın Bayramlaşma Töreni Konuşması


Kurban  BAYRAMI

17 Kasım 2010

 

 

Konuşma Metni:

Değerli Partililerim,

Değerli Konuklar,

Saygıdeğer hanımefendi ve beyfendiler,

 

      

Toplumsal hayatımıza anlam ve değer katan bayram günlerinin birinde

daha,birlikteliğimizin yarattığı duygularla hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyor,

 

KURBAN BAYRAMINIZI kutluyorum…

 

Hepiniz  HOŞ GELDİNİZ…

 

Bir kucak açarak,yeni doğan güneşle başlar BAYRAMLAR…umuda,sevgiye,dostluğa göz kırpar… ve… unutulmaz dediğimiz acılar zamana yenik düşer…

 

Yeter ki; yüreklerde sevgi,yüzlerde neşe,gönüllerden umut eksik olmasın…

 

BAYRAMLAR, birliktir, kardeşliktir, yardımlaşmadır, dayanışmadır, paylaşmadır…

 

Aynı zamanda bayramlar, barış günleridir…

 

 

 

Barış, sevmektir…. korkmadan konuşmak…kızmadan dinlemek…nefret etmeden bakabilmek… huzur  içinde yaşamaktır…

 

Huzurlu, mutlu, insani duyguları gelişmiş, birbirleriyle kucaklaşan, birbirlerine tahammül eden; dargınlık ve küskünlüklerin olmadığı bir ortamda yaşamak hepimizin hakkıdır…

 

Değerli dostlarım;

 

Siyasi Partiler, toplumların temel yapılarıdır… Toplumların gelişmesini ve geleceğini belirler…

 

O nedenle;

 

Umutları azalan halkımızın  sıkıntı ve kaygılarını  irdeleyip, çözüm üretme noktasında; planlı, programlı, yaratıcı, güçlü bir örgüt yapısıyla halkın sesi olmaya devam etmek ZORUNDAYIZ…

 

Kendine ve topluma yabancılaşarak bireyselleşen insan sayısının büyük bir hızla arttığı günümüzde;parti politikalarımızı halka iyi anlatarak onları bilinçlendirmek,sahip oldukları seçme haklarını partimizden yana kullanmalarını sağlamak ZORUNDAYIZ…

 

Gelecek nesillerimizin esenliği uğruna; her zaman olduğu gibi, dayanışma duygumuzu güçlendirerek karanlık güçlere karşı birlik beraberlik içinde ülkemizin gelişmesine  katkıda bulunmak  ZORUNDAYIZ…

 

Ülke ve dünya siyasetinin farkında olan bizler, çalışkan ,tutarlı, mücadeleci ruhumuzla siyaset yolunda azimli ve kararlı yürümek ZORUNDAYIZ…

 

Biz bir  aileyiz… Hep birlikte; CHP ilkeleri doğrultusunda iktidara yürürken karamsarlıkları bir kenara bırakarak; artık iktidar özlemini  iktidar eylemine dönüştürmek hepimizin boynunun borcudur…

 

Özlemden eyleme geçerken de unutmayalım ki;

 

Bu ulus ; binlerce şehit ve gazilerimizin  “Ya istiklal ya ölüm” diyerek; kanla… acıyla…gözyaşlarıyla…azimle…inançla…onurla ulaştı CUMHURİYET ’e…

 

O Tarihin ender tanıdığı Büyük  devrimci Mustafa Kemal sürekli devrimi tarif ederken diyor ki;

 

“DEVRİM, güneş kadar parlak, güneş kadar sıcak ve güneş kadar bizden uzaktır… Yönümü daima o güneşe bakarak belirler ve öylece ilerlerim…ilerlerim; parlaklığı ve sıcaklığı ilerlememe izin verinceye kadar ilerlerim…Tekrar ilerlemeye devam etmek üzere dururum; tekrar o güneşe bakarak yönümü belirlerim…” 

 

İşte biz; bu ruhu taşıyan  devrimcileriz arkadaşlar. Her engeli aşma kararlılığında olan insanlarız. O kararlılıkla görevimizi yapacağız.Onun bu sözleri mücadelemizde rehber olacaktır

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi, bu ülkeyi kurtaran, ve Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün partisidir. Şüphesiz, Mustafa Kemal'in partisi de tıpkı O'nun gibi devrimcidir. Devrimci kalmalıdır.

 

İşte bu nedenle, devrimcilik süreklidir. Süreklidir, çünkü karşı-devrim de sürekli ve inatçıdır.





Devrimi sürekli kılma talebi, Cumhuriyetçilerin macera tutkusu ya da başka heveslerinden kaynaklanmaz. Devrimcilik karşı-devrimin sinsiliği nedeni ile daima uyanık olmayı gerektirir. Cumhuriyet tarihi karşı-devrimin sinsi başkaldırılarının da tarihidir.

 

Unutmayalım...Koskoca kayayı kemiren, üzerine düşen suyun büyüklüğü değil, sürekliliğidir. Bu söz devrim için de karşı-devrim için de geçerlidir.  

 

İşgal altındaki bir coğrafyada,emperyalizmin tüm güçlerini vuruşa vuruşa kovan…dünyada eşi benzeri görülmeyen bir Kurtuluş Savaşı’nın temel unsuru olan Kuva-yi Milliye ruhu tarih sayfalarına adını yazdırmış, bugünkü  mücadelemizde bizlere örnek olmuş ,esin kaynağı olmaya da devam etmektedir…

 

CHP, Devrimciliğini parti simgesi olan 6 Ok'ta ilan etmektedir .Altı ok geri kalmış feodal  bir din imparatorluğunun çağdaş bir ulus devlete dönüştürülmesinin programıdır  Bu ilkelerin yanında diğer taraftan sosyal demokrasinin evrensel değerlerine sahip partimiz Özgürlük, eşitlik, dayanışma ve emeğin üstünlüğü gibi ilkeleri de özümseyerek her zaman değişim ve dönüşümün öncüsü olmuş Demokratikleşmeyi ve Sosyal devlete dönüşümü de gerçekleştirmiştir Bizler hiçbir zaman bazılarının ifade ettiği gibi statükoyu koruyan  statükonun kibirli temsilcileri olmadık ama Cumhuriyeti, Demokrasiyi, kendi istedikleri şekle sokmak isteyenler ile Atatürk ilke ve devrimlerine karşı olanların korkulu rüyası olmaya devam edeceğiz

 

Değerli Arkadaşlarım

Bu günlerde, partimiz yine sınavdan  geçiyor. Bu sınavda sınıfta kalmasını, İç kavgaya   gömülmesini,  ayrıntılarda  boğulmasını isteyen karşı devrimciler, mandacılar, 2. cumhuriyetçiler ile emperyalizme hizmet edenler    el ovuşturuyorlar.

Bizler yine  tarihsel kimliğimize bütünlüğümüze   sahip çıkarak silkinecek, Bu seçimlerde partimizi iktidara taşıyarak beklentileri boşa çıkaracağız

 

Bu bağlamda;

 

Kadınıyla, erkeğiyle,genciyle, yaşlısıyla tek YÜREK, tek YUMRUK olmuş partili dostlarımızın, Cumhuriyet Halk Partisi anlayışını bu çerçevede yaşatmak istediğine olan inancım sonsuzdur…

 

Bu ülkenin her ışığında Gazi Mustafa Kemal in verdiği emekler var,sizlerin verdiği emekler var…Sizler,Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin vazgeçilmez emektarlarısınız…

 

Bugün sahip olduğumuz haklar ve kazanımlar uğruna…özgürlük, eşitlik ve bağımsızlık uğruna can veren atalarımıza  vefa borcumuzu ödemek için ;  her dönem hep beraber  siyasette yer almaya devam edeceğiz…

 

 

Değerli yol arkadaşlarım,

 

 

Açlık ve yoksulluk yaygınlaşmış, sosyal adalet kavramı unutulmuş, eşitsizlikler yaygınlaşmıştır… Türkiye, bir yandan “dolar milyarderleri”, diğer yandan ise yoksullar ülkesine dönüşmüştür…

 

Bu koşullarda ülke içindeki yoksulluk ortamında yeşeren adi suçlarda da büyük artış olmuş, vatandaş şehirlerde güvenlik içinde yaşayamaz hale gelmiştir.

 

İşsizlik, toplumsal afet konumuna ulaşmıştır… Her beş yurttaşımızdan biri veya her üç gencimizden biri işsizdir...

 

“Tüccar siyasetçi” anlayışı ülkemizde egemen kılınmış, suç dosyalarından kaçamayan siyasetçiler “milletvekili dokunulmazlığına” sığınmış, “temiz siyaset ve dürüst yönetim” ilkesi yok sayılmıştır.

 

Resmi rakamlara göre, en az bir milyon yurttaşımız yatağa aç girmekte, en az 20 milyon yurttaşımız yoksulluk koşullarında yaşama tutunmaya çalışmaktadır… Genel başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu nun da önemle üzerinde durduğu üzere sosyal devlet ilkesi yok ediliyor

 

Demokrasi ortadan kaldırılıyor. Referandum öncesinde alanlarda Demokrasiden insan haklarından bahseden Başbakan,  kendisini eleştiren gazetecilerin işlerine son verdirmekte, 2-3 yıldan bu yana suçunun ne olduğunu bile hala bilemeyen gazeteciler, aydınlar, Bilim adamları Ergenekon davalarında hapislerde çürümektedir.

 

Adalet ve Sosyal adalet kavramı unutulmaktadır. Gerek birkaç ay önce gerçekleşen Hakim ve Savcı atamalarında, gerek geçtiğimiz günlerde HSYK üyelerinin belirlenmesinde Ülkemizde Adaletin, Hukukun Yargının  hangi boyutlara geldiğini  görüyoruz.

 

Bildiğiniz üzere Geçtiğimiz günlerde 15 Rektörün atamaları yapıldı. Atanan Rektörlerin durumu ortada. Düşünen, sorgulayan, yerine göre yargılayan, Bilimsel çalışmaları ile ses getiren Üniversiteler nerede, bunlar kimlerin elinde?

 

Kamu harcamaları ve kamu borçları giderek artıyor. Merkezi Yönetim borç istatistiklerine göre Geçen yıl sonunda  442 milyar TL seviyesinde olan borçlar bu yıl eylül ayı itibarıyla toplam  461 milyar TL'ye yükselmiştir. Önümüzdeki yıl  yapılacak Genel seçimler nedeniyle kamu imkanlarını şimdiden kullanmaya başlayan Hükümet, Devletin parasını kendi cebinden harcar gibi savurmaya başlamıştır.

 

Tüm bunları sessiz ve derinden yürüten Hükümet,  son zamanlarda bir suskunluğa girmiş, adeta 2011’ şartlanmış ve Türban konusunda 2011’de bakarız ! Kürt meselesinde 2011’de bakarız ! AB konularında 2011’de bakarız ! diyerek sorunların çözümünü 2011’de yapılacak olan Genel Seçimlerden sonraya getirmektedir. Başbakan’ın kafasında 2011’den sonrası için farklı hesaplar mı var ? diye düşünmeden edemiyoruz

 

Yıllardır izlenen yanlış politikalarla, ekonomisiyle, eğitimi ile  emperyalizm karşısında yok edilmeye çalışıldığı değerler ile, çıkar ilişkileriyle yozlaştırılmış bir demokrasi uygulamasıyla karşı karşıyayız. İşte böylesi bir dönemde, birbirimize daha fazla sarılarak, bütünleşerek, birlik ve beraberlik içerisinde olmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.  Ülkemizin bu ihtiyacını karşılayacak kökleri 1923’de bulunan koskoca bir çınardır CHP.

 

Bu kötü gidişi durduracak potansiyele sahip olduğumuzu, yepyeni bir yönetim anlayışı sergileyerek, stratejik planlar yaparak başarıya ulaşacağımızdan hiç kuşkum yok.

 

Cumhuriyet Halk Partisi olarak ; İnsanın insana eşit  olduğu…sömürünün baskının ortadan kaldırıldığı…ilerleyen…çağdaş ve  adil bir toplum yapılanması için ; ekonomik sorunlarımızı,sosyal sorunlarımızı,Türkiye’ye yönelik tuzakları,tehditleri,kuşatmayı el ele vererek birlikte aşacağımıza yürekten inanıyorum…

 

Küresel stratejilerle Türkiye’nin yönlendirildiği bu süreçte ;motivasyonu yok eden,örgütsel dayanışmayı parçalayan çalışmaları engelleyerek ;,örgütlü gücü harekete geçirerek  görev yapmak zorundayız…Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, bir örgüt partisidir.

 

Siyasette;parti örgütüne sahip çıkmaktan,sadakatli davranmaktan ve her konuda emeğini,desteğini ortaya koymaktan daha erdemli bir duruş yoktur.

 

 

Örgütlülük ; disiplinli bir şekilde sorumluluk yüklenip görev yapmaktır…

 ve …unutmayalım ki ; “Örgütlü güç yenilmez…”

 

Hiç kuşkumuz olmasın ki ;Cumhuriyet Halk Partisi , ürettiği politikalarla, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü koruma yolunda,halkımızın refah ve mutluluğunu sağlama konusunda açılan yaralara merhem olacaktır. Çünkü ; Sosyal Demokrasinin Evrensel Değerleri’ni benimsemiş olan  Partimizin odağında insan vardır…Tüm çalışmalarımız insanların barışı,huzuru ve  mutluluğu üzerinedir.

 

 

Değerli DOSTLARIM ;

 

Zengin kültürel miraslara sahip olduğumuz bu coğrafya üzerinde, umutla ,

siyasi çalışmalarımıza Bursa Örgütü  olarak devam edecek, hainlere,işbirlikçilere,fesatlara,fitnecilere hep birlikte geçit vermeyeceğiz…

 

İşte bu duygularla bayramınızı tekrar kutlar, sağlık, mutluluk ve başarı dolu günler diler, saygı ve sevgilerimi sunarım.

 

 

 

Gürhan AKDOĞAN

CHP Bursa İl Başkanı