YAPILAN KURULTAY'DA İL BAŞKANIMIZ GÜRHAN AKDOĞAN'IN KONUŞMA METNİ

Sayın Divan

Saygıdeğer Genel Başkan Adayım

Değerli Delege arkadaşlarım

Basınımızın değerli emekçileri

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler…

Cumhuriyet Halk Partisi  33.  Olağan Kurultay’ı nedeniyle bir araya geldiğimiz bu anlamlı günde ;  tüm örgüt emekçilerimizle  buluşmanın mutluluğu ve heyecanı içerisinde,  çalışmalarımızın başarılı geçmesini, demokratik ve huzurlu bir KURULTAY olmasını dileyerek sizleri saygılarımı sunarken Bursa dan ilericilerin  solcuların sosyal demokratların  aydınlıktan yana olanların ve yurtseverlerin  sizlere selamlarını getirdim …

Cumhuriyetin ilanından 50 gün önce kurularak bu şerefe nail olan… ve… 86 yılı aşkın bir süredir işlevini sürdüren Cumhuriyet Halk Partisi;  büyük başarılara imza atmış,  büyük değişim sancıları yaşamış olmakla birlikte, her dönemde, koşulları zorlayarak, sorumluluklarını yerine getirmiştir…

Emperyalizme karşı verilen Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda… bağımsız…özgür…laik… demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti mücadelesinde etkin bir rol oynayan başta Yüce Atatürk olmak üzere ,gelmiş geçmiş vefakar ve cefakar   partili büyüklerimi minnetle anıyor, hepsine buradan  selam olsun diyorum…

Selam olsun … dünya tarihinde, eşi görülmemiş bir kurtuluş mücadelesinin eseri TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin onurunu taşıyan Cumhuriyet Halk Partili yoldaşlarıma…

Selam olsun…Türk siyasetinin duayeni Sayın Deniz BAYKAL Genel Başkanımıza…

Siz; her zaman  gönlümüze kurduğunuz tahttaki yerinizi koruyacak,engin tecrübelerinizle ışık kaynağımız olmaya devam edeceksiniz…

Eğilmez başınızla…bükülmez bileğinizle…onurlu yüreğinizle, varlığınızı her an yanımızda hissedeceğiz. Sizden aldığımız feyizle yolumuza devam edecek, bugüne kadar verdiğiniz emekleri bir bir yerine oturtacak ve yaptığımız başarılı çalışmaları gördükçe “İşte benim örgütüm bu…!!”  diyerek yetiştirdiğiniz Cumhuriyet Halk Partili dostlarınızla gurur duyacaksınız...

Uğradığınız haksızlık karşısında ;örgüt olarak, bir an olsun hakkınızda çıkan olumsuz söylemlere prim vermeyecek ve bu çirkin komploya karşı savunma mekanizmalarımızı çalıştıracağız…buna hiç kuşkunuz olmasın…

Haysiyet cellatlarının döşediği serseri bir mayından aldığınız  yarayı hep birlikte saracağız… Bu komployu, sapıklık olarak niteliyor,  buna ortak olanları kınıyoruz.

Değerli  Arkadaşlarım;

Birlik-beraberliğe, mücadeleye ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan bu Kurultay Buluşması’nda da ;  BEN değil…  BİZ diyebilmenin gurur ve onuruyla  hareket ederek  partimize yönelik tuzakları,tehditleri,kuşatmayı el ele vererek aşmak zorundayız…

Siyasette;parti örgütüne sahip çıkmaktan,sadakatli davranmaktan ve her konuda emeğini,desteğini ortaya koymaktan daha erdemli bir duruş yoktur.

Arkadaşlar,

Olağan bir kongreyi çok olağanüstü koşullarda geçekleştiriyoruz.

Tüm dünyanın gözü üstümüzde…genel başkanımıza ve partimize karşı her türlü oyunun ve komplonun tezgahlandığı şu günlerde , bizlerin dağılacağını, yıkılacağını düşünenler telaşa kapıldılar.

 Bizler devrimci gelenekten gelen , olağanüstü durumlarda köklü ve gerçekçi kararları alabilen insanlarız. Birçok kişi belki de benimle aynı duyguları paylaşıyordur.

Acaba genel başkanımızı yalnızmı bıraktık ?

Arkadaşlar,

Hayır bırakmadık… Genel başkanımız partinin ve siyasetinin önünü açmak için aslında çok büyük bir fedakarlıkta bulundu. Bizim gönlümüzde ve siyasi yaşamımızda yaşadığımız sürece yeri olacaktır. Bu komployu hazırlayanlar onun tekrar geri dönüşü ile daha alçakça yıpratmalara ve saldırılara hazırlanıyorlar…

Biz buna izin vermedik… Genel başkanımızın hak ettiği saygınlığı koruması için herkes sorumlu davrandı.

Bu nedenle tüm örgütümüzü kutluyorum. Böyle bir ortamda cesurca çıkıp adaylığını açıklayan genel başkan Adayımız Sn Kılıçdaroğlu na ve her zaman örgütümüzün en kritik anlarında olduğu gibi bu kez de her şeyden önce parti diyen her türlü saldırıyı göğüsleyerek bize bu süreçte önderlik eden Sn Genel sekreterimiz Sn Önder Sav a o devrimcilere selam olsun onlara bir yurtsever olarak saygılarımı sunuyorum  

Başta il başkanı arkadaşlarım olmak üzere CHP örgütlülüğü bu alçakça saldırıları düzenleyen “namussuzlar” kadar cesur olduğu gösterdi. Ve tarihsel bir sürece imza attılar bir tarih yazdılar

Aslında şu son bir haftada yaşananlar parti içi çok sesliliğin, zor koşullarda nasıl kenetlenebileceğimizin bir kanıtı oldu.

Bizden ağlaşarak, çaresizlik içindeki  bir siyaset anlayışı ile tıkanıp, tükeneceğimizi düşünenlere örgüt hızla gerekli yanıtı vermiş. İçinden çok daha yeni ve umut veren siyasi kadroları çıkarabilmiştir.

Bu komplocular şunu bilsin ki, böyle dar ve zor anlar için binlerce Kemal Kılıçtaroğlu’muz daha hazır ve beklemededir.

Düzenlenen alçakça komplo ve saldırılar karşısında ne yapacaktık?

Psikolojik yıkım içinde bu saldırıyı hazırlayanların istediği gibi, çaresizlik içinde dağılacak mıydık?

Hepimiz biliriz ki; siyaset yaşamında,örgüt içerisinde zaman zaman ipler birbirine dolaşır…bunu çözmek için de daha çok zaman ayırır, daha çok enerji ve efor sarfederiz…

 

Bu kurultay sürecinde de bunları yaşadık…ama…şunu gönül rahatlığı ile tüm Türkiye’ye belirtmek isterim ki;

Cumhuriyet Halk Partisi olarak ; “Biz dolaşırız …ama …asla düğümlenmeyiz…” hele hele kördüğüm hiç olmayız…

Çalışma barışıyla ve ortak akılla,sorunların çözümünü yine içselimizde bulur,yeniden sevgi yumağına dönüşür de tek ruh oluveririz.…Bugün olduğu gibi…

Cumhuriyet Halk Partisi , soylu-ilkeli- onurlu temelde oluşan Ulusal Bağımsızlık Mücadelesinin birikimleri ve Atatürk Devrimleri ile, bu eşsiz sürecin felsefi ve ahlaki değerlerinin özünü oluşturan ALTI OK ilkeleri ; bir bütün olarak, siyasi kimliğimizin, ideolojimizin ve parti programımızın  tarihsel kaynağı ve en güçlü dayanağıdır…

Kuvayi Milliye ruhumuzu her zaman diri tutarak, devrimcilik anlayışımızla ; kavram kargaşasının yaşandığı günümüz Türkiyesi’nde;hızla erozyona uğrayan değerlerimize sahip çıkmak;emperyalizme….kurulu düzenin yanlışlarına…eşitsizliğe…gericiliğe…sömürüye…imtiyazlara karşı ulusal başkaldırının öncüsü olmak boynumuzun borcudur …

Çünkü ; “KEMALİZM ; geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğüdür…”

Türk toplumunu, milletten  ümmete…çağdaşlıktan çağdışılığa…aydınlıktan karanlığa sürüklemek için sarfedilen gayretlere seyirci kalamayız…

Bu CUMHURİYET…..Türk devrimiyle Cumhuriyet oldu…

Bu MİLLET……Türk devrimiyle Millet oldu…

Bu VATAN……Türk devrimiyle Vatan oldu…

MİLLİ İRADE….Türk devrimiyle ortaya çıktı…

Bakınız… Büyük Önder’imiz Mustafa Kemal ATATÜRK, 5 Şubat 1933 yılında Bursa NUTKU’nda şöyle diyordu :“ Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.  Genç : “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek: “Demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki : “Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir…”

Büyük Önder’imizin bu sözlerini; Bursa Örgütü olarak her zaman içimizde hissederek, “Işığı fark edecek kadar karanlıkta ve karanlığı tanıyacak kadar aydınlık içinde olan partili arkadaşlarımızla”   mücadele gücümüzü hep canlı tuttuk.

İnsan odaklı bir anlayışa sahip olan partimiz; toplumsal ve bireysel anlamda kişi hak ve özgürlüklerini göz önüne alarak yaşamı yüceltmek görevini bizlere vermiştir. Daha akılcı, daha insancıl ve herkes için daha iyi bir toplum düzenine ulaşabilmeyi hedef koyan partimiz, bu hedefin önündeki engellerin aşılması yolunda gereken mücadelenin verilmesi misyonunu da bizlere yüklemiştir.

O nedenle; aydınlanma yolundaki demokratik mücadelemiz bitmedi, bitmeyecek…

Bugünden sonra da;

 

Üyesi olmaktan her zaman gurur duyduğumuz Cumhuriyet Halk Partisi’nin, gönüllü hizmet ruhunu özümseyerek yaşama geçiren ekip arkadaşlarımızla, partimizi daha ileriye götürme yolunda kararlı ve azimli bir tutumla hep beraber iktidara yürüyeceğiz…

Ülkemizin puslu havasına baktıkça; kaçırılmış fırsatlara yanarak, üzülerek değil, geleceğe umutla bakarak partimizi iktidara taşımayı bir görev bileceğiz…

Değerli delege arkadaşlarım ;

Bugün ülkemizde; ortaçağ kafalı birtakım karanlık ruhlar, bir gün yargıya, bir gün orduya, bir gün üniversitelere, bir gün de medyaya saldırarak ,sosyal ve bir hukuk devleti olan laik cumhuriyetin hayat damarlarını koparmaya çalışıyorlar…Canı yananlar, Türk milletinin kendisine sahip çıkmasını bekliyor…

Artık halkımız yavaş yavaş da olsa, bunun farkına vardı ve önümüzdeki seçimlerde;

  • siyasi bilinçle hareket ederek; yolsuzluk yapanlara “dur” demeyi bilecek…
  • yoksulluğu kader diye dayatanlara  oylarıyla isyan edecek …
  • kula kulluk etmeyip… haklarına sahip çıkacak…
  • geçici çözüm üretenlere değil kökten çözüm üretenlere inanacak…
  • bu toplumun bireyleri olarak ulusal çıkarlarımızı korumada kararlı olacak…
  • Türkiye üzerine oynanan oyunların farkına varacak ..!!!

O halde ;

Bugün… mırıldanmaları örgütlü haykırışa çevirme günüdür…

Bugün…halkın sessiz çığlıklarına kulak verme günüdür…

Tarihte, ülkemizi açık işgale karşı dünyaya meydan okuyarak nasıl savunduksa…bugün de sinsi ve kalleşçe yüzümüze gülenlerden oluşan gizli işgali  halkımıza iyi anlatacağız…

Görünen o ki ;   “Bu selin önünde, hiçbir KÜTÜK duramayacak…”

Bunun için ;

BİLMEK yeterli değil…UYGULAMAK gerek…

İSTEMEK yeterli değil….EYLEME  geçmek gerek…

Öyleyse ;

Gün…eyleme geçme günüdür…

Gün….Atatürkçülerin günüdür

Gün …Atalarına duyduğu vefa borcunun ödenmesi gereken gündür…

Gün…Ülkemizin içine düştüğü kaos ortamında “ mücadelede ben de varım..” diyenlerindir.

Gün…Kuvva-i Milliye Ruhunu taşıyan yürekli insanlarındır..

Yeter ki ; her yürekte AZİM, her azimde İNANÇ  egemen olsun…

 

Değerli DOSTLARIM ;

Zengin kültürel miraslara sahip olduğumuz bu coğrafya üzerinde, umutla ,

siyasi çalışmalarımıza büyük bir özveriyle  devam etmeye, hainlerin, işbirlikçilerin, fesatların, fitnecilerin önünde bir kalkan gibi durmaya, bir volkan gibi gürlemeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ederek…

      Kalbi bu ülke için çarpanlara SELAM OLSUN… diyorum.

Bu cumhuriyeti kuran CHP kendine yakışan hızla, kararlılıkla ve devrimci geleneği partinin ve ülkenin üstüne çöken umutsuzluk ve karanlık perdesini örgütün cesareti ve birlik ruhu ile yırtıp atmıştır.

Osmanlının son yıllarında ülkemiz saldırı altındayken , Mustafa Kemal ve arkadaşları boğazın mavi kıyılarında köşk ve yalılarda kalmaktansa, durumu kabul etmektense , tüm sıfat ve görevlerinden ayrılarak Bandırma vapuru ile Anadolu’ya yeni umut ve mücadeleye yol aldılar…

Biz de bu saldırılarda Bandırma vapuruna binenler gibi , bu ülkeyi yağmalayanlara, cumhuriyet ilkelerini , kurumlarını yozlaştıranlara karşı mücadeleyi seçtik…

Arkadaşlar

Bu sadece tarihi bir kongre değil, sizler aslında burada tarih yazıyorsunuz.

Bu kongre sosyal demokrat bir iktidarın ayak sesleridir.

Bu kongre AKP iktidarının gidişini, müjdeleyen kongredir.

Bu kongre insanlarla kaim olmayan , Cumhuriyete ve CHP inanların kongresidir.

insan hayatında sabahı olmayan gece yoktur, yarın daha güzel, daha parlak aydınlık dolu bir gün olacaktır.

En derin sevgi ve saygılarımla…

Gürhan AKDOĞAN

CHP Bursa İl Başkanı