SENA KALELİ MAL VARLIĞINI BASIN TOPLANTISINDA AÇIKLADI


16.02.2009  basınımızın değerli temsilcileri; değerli dostlar,

öncelikle bugün çağrıma cevap vererek toplantımıza icabet ettiğiniz için hepinize teşekkür ederim.



Bu çağrım bursa ve bursalılar adına bir ilk olacak.

Bu nedenle sizlere de bu ilkin şahitleri olarak bu sürecin takibinde ve bursa’da doğan ve doyan herkesin yararına gelişmesinde bir pay düştüğüne inanıyorum.



24 aralık tarihinde adaylık başvurumu yaparken yaptığım konuşmada bursa için bir hareket bir dönüşüm projesi başlatmak üzere bu yola başvurduğumu belirtmiştim.



Yerel seçim manifestom olarak hazırladığım bu konuşmada herkesin eşit sosyal imkânlara sahip olduğu, “bursa” adı altında birleştiği bir dönüşüm projesi olarak algılanması gereken bir hareketi hep birlikte planlamak gerektiğini,



bursa’nın mozaiğinde, herkesin özgürce kentin yönetimine ortak olabildiği, kentin yönetiminin rant yüzünden meydanlarda yapılan konuşmalara konu olmadığı,



şeffaf, katılımcı, bir hareketin başlatılması yönünde adımların atılmasının zamanının geldiğini açık olarak ifade etmiştim.



Şimdi aradan yaklaşık 2 ay geçti. O günden bu güne yapmış olduğum çalışmaların temelinde hep bu görüşlerim oldu. Bursa’nın batısından doğusuna her yönü ile eşit bir anlayışla yönetilebilmesi için düşüncelerimi aktardım.



Kampanyam boyunca, bursa halkının içinden çıkmış, düne kadar yönetimleri ve siyaseti izleyen biri olarak olması gerekenleri yaşatabileceğim mecralar hazırlamak istedim.



Hep başkan adaylarının, katılımcı demokrasi deyip seçim öncesi sivil toplum kuruluşlarını gezdiğini görürdüm. Ama gerçek katılımcılık, programın hazırlanmasında ve projelerin sunumunda da olmalıydı.



Belki de türkiye’de ilk defa başkanlık yolculuğuma 120 sivil toplum kuruluşunu bir araya getirip, onların fikirleri ile onlarla birlikte başladım. Çünkü nasıl başlamışsanız öyle devam eder diye inanıyorum.



100’ün üzerinde mahalle toplantısı ve görüş alma toplantılarının yanı sıra birçok aktiviteye konuşmacı olarak katıldım.



Birçok mahallede evde aynı söylemleri aktardım.



İnternet sitemde, facebook grubumda, tv programlarımda vurgularım hep aynı yönde oldu.



“şeffaf katılımcı ve ortak akla hizmet eden bir yönetim anlayışı”.



Ben bu konulara vurgu yaptıkça, hep farklı konuşmalar yürütüldü. Hep dikkatler başka yöne çekilmeye çalışıldı.



Ya da bazı adaylar halkın, bizlerin gerçekten istediğinin bu olduğunu görünce söylem olarak “ortak akıl”, “katılımcılık”, “şeffaflık” kavramlarını kullanmaya başladılar. Taklitleri asıllarını yaşatır ama ne güzel ki, daha kampanya sürecimde, bursa’ya katkı koymaya başladım. Bu beni çok mutlu etti.



Ben, bursa’nın içinden çıkmış biri olarak “bursa için” dedim. Ne güzel, bazı adaylar yıllar sonra “bursa”nın farkına vardı, onlar da “bursa için” demeye başladılar.



Ama benim bursa aşkım ve sevgim tek taraflı değil. Bursa’ya verdiğim sözler var. Bursa’dan başlayacak bir toplumsal hareketin, tüm türkiye’yi canlandırması gerek diye düşünüyorum. Bursa’nın yeni yönetim anlayışında, kavramların altı dolu olmalı.



Bu yüzden,



gerek kendi kaynaklarımla seçim süresince ayırdığım bütçe, gerekse mal varlığım ile ilgili bilgileri bugün sizler vasıtasıyla açıklayacağım. Kampanyamdaki diğer unsurlar gibi bu açıklamanın da diğer adaylara örnek olmasını diliyorum.



Çünkü seçildiğim zaman belediye bütçesi de en az bu kadar açık olacak. Bu toplantı ile, her yıl düzenli olarak, yine böyle bir masa etrafında bir araya gelerek, aynı bilgiyi sizlerle paylaşmayı da taahhüt etmiş oluyorum.



Benim gözümde şeffaf yönetim anlayışı bu demek,



benim gözümde belediyecilik bu demek.



Belediyecilik meslek değildir,



belediyecilik rant elde etme yeri değildir,



belediyecilik çözüm yeridir.



Tüm bu görüşlerimi sizinle paylaştıktan sonra artık kendimin ve eşimin mal varlığı ile ilgili bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.



28 yıllık bir çalışma hayatı, geceli gündüzlü mücadele sonunda benim ve onlarca yıl eğitim, kendi geliştirmek için çaba harcamanın sonunda eşimin, kendi birikimlerimiz ve ailemizden bize intikal eden malvarlığı şu şekildedir;



kendi mal varlığım; (ek olarak verilmiştir.)



Eşimin mal varlığı; (ek olarak verilmiştir.)



Tüm hayatımız boyunca biriktirdiğimiz, elde ettiğimiz birikimin gerektiği kadarını da seçim çalışmalarım için kullanıyorum. Ne ailemin diğer fertlerinden, ne de herhangi başka bir sponsordan şahsi destek almıyorum, almayacağım da, bunu etik olarak doğru bulmuyorum.



Değerli dostlarım;



kendimle ilgili bu açıklamayı yaptıktan sonra artık gündemimin ikinci noktasını da paylaşmak istiyorum.



Benim burada yaptığım açıklama bursa adına bir ilk oldu. Bundan sonraki süreçte de tüm adayların da aynı



hassasiyeti göstereceğini umuyorum. Buradan sizin vasıtanızla aynı göreve talip olmuş adaylara tekrar başarılar diliyor ve onlara bir çağrıda bulunmak istiyorum.



Bursa için bir aşkla bu göreve talip isek, ona karşı sorumluluğumuz var. Bu sorumluluk da, onların emanetine sahip çıkacağımızı, bundan kişisel rant elde etmeyeceğimizi gönül rahatlığı ile ilan etmemiz. Bunu yaparken de sözde değil, özde tutum ve davranışlarımızla göstermemiz.



“belediyecilik bir rant kapısı olmasın” çağrısının altında bu şeffaflık ihtiyacı var.



Lütfen onlar da, şahsi olarak malvarlıklarını ve bu kampanyaya ayırdıkları bütçelerini açıklasınlar. Ülkenin ekonomik kriz içinde olduğu bugünlerde bursa’nın her yerindeki bilboard’ların günlerce nasıl ve hangi kaynaklarla kullanıldığını bursa halkı bilmek isteyecektir.



Bir seçim ofisi açılırken, iş makineleri ile seçim ofisinin yanına otoparkların nasıl yapıldığını anlamak isteyecektir.



Mevcut belediye başkanlarının, meydanlardan birbirleri hakkında, siyasilerin önünde neden hesap sorduklarının cevabını seçim bitiminde değil, şimdi öğrenmek isteyecektir.



Belediyelerimizde yöneticilik yapan kıymetli dostlarımın, son 5 yıldır yaptıklarını anlatırken gösterdikleri hassasiyeti, 5 yıl içinde belediyenin bilançosunu, borcunu,



kaynakların neler için kullanıldığından bilgi sahibi olmak isteyecektir.



Benim yaptığım bir ilk. Siyasete ilk defa atılan bir insan olarak bana nasip oldu. Ama ben demiştim, kadınlar isterse yapar diye. Benim de isteğim, yeni yönetim anlayışının tüm partilere ve adaylara sirayet etmesi.



Bu hepimizin Bursa’ya borcudur.



Bursa ve türkiye büyük düşünecektir. Bundan kimsenin bir şüphesi olmasın. Millet kimseden talimat almaz; yeniyi, doğruyu, güzeli, değişimi, denenmemişi, kendi içinden birini seçmeyi bilecektir.



Son sözüm de siz değerli basın mensuplarına,



tüm bu çağrılarımın takibinde sizler de benimle birlikte bu anlayışı geçerli kılarsanız, bursa’dan başlayan ve tüm türkiye’ye yayılan yeni bir anlayış getirme şansımız olur. Bu yolda, hepimizin gayretleri ile daha da hızlı yürüyebiliriz diye inanıyorum.



Hepinize şimdiden çok teşekkür ederim.